Sıkıcı bebek hikayeleriyle ilgili konuştuklarınızı duydum, ...ve bu umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسناً، سمعتُ ما قلته عن قصص الأطفال المملة و أنا لا أكترث |
Bu delinin boşanması umurumda bile değil. | Open Subtitles | هذا أقل ما نفعله لها. أنا لا أكترث بالطلاق. |
Gerekçeniz umurumda bile değil. Reise fazla bel bağlıyorsunuz. | Open Subtitles | لا أحفل بداوفعكم، كما أنّكم تعوّلون على الزّعيم كثيرًا. |
Ben de vazgeçiyorum. Elbisemin bana uymaması umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا أستسلم، أيضا لا أهتم إذا لباسي يلائمني أو لا |
- Bencillikten başka bir şey değil. Ne dedikleri umurumda bile değil. | Open Subtitles | لاأهتم بمايقولون، سأربح هذا المهرجان |
Hiç umurumda bile değildi -- Bir radyo programım vardı, "Riverwalk" isminde bir radyo programım var, Ve hiç umurumda değildi. Ne ödüller, ne para, ne de başka bir şey umrumdaydı. | TED | فقد كنت لا أعبأ -- كنت أملك برنامجا إذاعيا برنامجا إذاعيا على راديو محلي " ريفير ولك " ولم أكن أعبأ بهذا .. لم أكن أعبأ بالجوائز ولا بالنقود ولا بأي شيء |
Milliyet umurumda bile değil. Biz polisler makul olmalıyız. | Open Subtitles | أنا لا اهتم من يكونوا ليس لهذا علاقة بالأمر أنا فقط أطبق القانون هنا |
Or.spu Hennessey'nin seni yarışta görmek istemesi umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم إن كانت تلك السافلة تريد ان تراك بالسباق |
Kuşlardan korkuyorum ve benim hakkımda ne düşündüğün umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا أخاف من الطيور وأنا لا أهتم بما تظنيه بي |
Foreman'ı gitmesi ya da kalması umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم فعلاً إن بقي (فورمان) أو رحل، لكن... |
Kimin ne dediği umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا لا أعطي بالا لما يقوله الآخرون. |
Senin ve o aşağılık domuzun neler çevirdiği umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا لا أكترث من تكون أنت و لا إلى ذلك المخنث الذي مات |
Hükümet için çalışman umurumda bile değil. İstediğin her şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | هذا ليس عن الوظيفة, أنا لا أكترث إذا عملت من أجل الحكومة |
Eğer ilişkilerimiz şimdi gittiği yönde devam edecekse, umurumda bile olmaz. | Open Subtitles | إن كانت العلاقات بيننا ستستمر في الإتجاه الذي تتخذونه، فأنا لا أكترث |
Ne söylediği umurumda bile değil. Sana söylüyorum inan bana, bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | لا أكترث بما تقوله، كما أخبرتكم صدقوني لقد رأيت شيئاً |
Sonradan konuşuyorsun desen de umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أحفل إن تحسبي كلامي ناجمًا عن إدراك متأخّر. |
Paris benim umurumda bile değil. Karı desen, elimi sallasam ellisi. | Open Subtitles | , " باريس " الآن أنا لا أحفل لأمر " باريس " أنا لدى كل شىء هُنا |
Ne okuduğun veya kimle konuştuğun umurumda bile değil. | Open Subtitles | انا لاأهتم بما قرأت او بمن تحدثت معه |
Bu benim! Dehalar'ın dedikleri umurumda bile değil! Lanet olsun, geleceği yaratmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | لا أعبأ بما يقوله العباقرة أنا أحاول خلق المستقبل هنا! |
Kim olduğun umurumda bile değil. Gerçek ol yeter! | Open Subtitles | أنا لا اهتم من تكون كُن واقعي |
İyi veya kötü gün olması umurumda bile değil, yine de size vururum! | Open Subtitles | لا أهتم إن كان يوماً جيداً أو سيئاً، سأضربك على أي حال |
O çaylak Pelissier'in parfümlerine ne kattığı umurumda bile değil zaten! | Open Subtitles | حَسناً، لا أَستطيعُ أَنْ أهتم بما يصنعه ذاك الأخرق بيليسييه من نفايات ٍ فى عطوره |
Foreman'ı gitmesi ya da kalması umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم فعلاً إن بقي (فورمان) أو رحل، لكن... |
Süreciniz umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا لا أعطي بالا للعملية. |