| Ben de vazgeçiyorum. Elbisemin bana uymaması umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا أستسلم، أيضا لا أهتم إذا لباسي يلائمني أو لا |
| Or.spu Hennessey'nin seni yarışta görmek istemesi umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم إن كانت تلك السافلة تريد ان تراك بالسباق |
| Her ne bulursanız bulun, umurumda bile değil, hemen bana getirin. | Open Subtitles | لذلك، أيا كان ما تجدونه.. لا يهمني ماهو، فقط أحضروه لي. |
| Aslını söylemek gerekirse hangi oyunu oynadığımız umurumda bile değil. | Open Subtitles | هل تعرف حقيقة المسألة يارجل لا يهمني ما سنلعبه الأن |
| Sıkıcı bebek hikayeleriyle ilgili konuştuklarınızı duydum, ...ve bu umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسناً، سمعتُ ما قلته عن قصص الأطفال المملة و أنا لا أكترث |
| Dinleyin, kendinizi utandırmanız umurumda bile değil... çünkü siz buna alışmışsınız, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا ، انا لا اهتم بأنكم تحرجوا انفسكم لانكم معتادون على هذا حسناً |
| Ne türden acıklı hikâyen olduğu hiç umurumda bile değil! | Open Subtitles | لذا فأنا لا أبالي بالجروح التي تعاني منها أيتها المتشرد، |
| Okulu bırakıyorum, umurumda bile değil çünkü bu yaptığınız yanlış. | Open Subtitles | سأترك المدرسة , لا أهتم لذلك , لأن هذا خاطئاً |
| Bilmiyorum ve seni salak yerine koyması açıkçası umurumda bile değil. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، وبصراحة أنا لا أهتم لقد تلاعب بك كالأحمق |
| Beni hafızasından kaç defa silmeye çalıştığın umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم بعدد المرات التي حاولتِ فيها مسحي من ذاكرته |
| Diğerleri umurumda bile değil. Onlar olayı değişik şekillerde yorumlayacaklar. | Open Subtitles | إننى لا أهتم بالآخرين ، إن كل منهم سيتناول الأمر بشكل مختلف |
| 203 ya da 204 ülke olması umurumda bile değil! | Open Subtitles | لا يهمني ما إذا كان هناك 203 أو 204 دولة |
| umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسناً، دعني أقول لك شيئاً. لا يهمني الأمر بتاتاً. |
| Nerede olduğu, neye malolacağı umurumda bile değil. Onun kıçını istiyorum. | Open Subtitles | لا يهمني أين هو أو ماذا يكلف أريد مؤخرته |
| umurumda bile değil! | Open Subtitles | لا يهمني هذا، الناس يمكنهم العيش هنا عندما يموت هؤلاء الأشخاص |
| Bu delinin boşanması umurumda bile değil. | Open Subtitles | هذا أقل ما نفعله لها. أنا لا أكترث بالطلاق. |
| Bak ne diyorum, Sarge'ın pis bir bandajla dolaşması umurumda bile değil. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا انا لا اهتم اذا ماكان سارج يمشي بالانحاء وعليه ضمادة |
| O kitap umurumda bile değil benim hakkımdaki birkaç özel sayfa hariç. | Open Subtitles | فأنا لا أبالي كثيراً بذلك الكتاب باستثناء بضع صفحات بعينها تتعلّق بي |
| Bak, gerçekten, siz beylerin ne düşündükleri umurumda bile değil... ta ki, biz dinlemek zorunda kalmadığımız sürece. | Open Subtitles | أنظر، أنا لا آبه حقاً بما يعتقده السادة أمثالكم. مادمنا لن نضطر لسماعه. |
| Elinizde hangi koltukların kaldığı umurumda bile değil, tamam mı? | Open Subtitles | لا يهمّني عدد المقاعد الباقية، حسناً؟ |
| -Gwen umurumda bile değil! -Kiki'den bahsediyorum. | Open Subtitles | لا تهمني جوين إني أتحدث عن كيكي |
| Yüzbaşı Cooney için ne düşündüğün umurumda bile değil. - O hala buranın komutanıdır, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ليفتنانت انا لا يهمنى رأيك فى الكابتن كونى |
| Gerekçeniz umurumda bile değil. Reise fazla bel bağlıyorsunuz. | Open Subtitles | لا أحفل بداوفعكم، كما أنّكم تعوّلون على الزّعيم كثيرًا. |
| Bilmiyorum, ve artık umurumda bile değil. | Open Subtitles | حسنًا، لا أعرف، وأنا فعلاً لا أهتمّ بعد الآن. |
| Bu maç umurumda bile değil. Biz maçı çoktan kazandık! | Open Subtitles | أنا لا أَهتمُّ بهذه اللعبةِ لقد ربحنا سابقاً |
| - Bencillikten başka bir şey değil. Ne dedikleri umurumda bile değil. | Open Subtitles | لاأهتم بمايقولون، سأربح هذا المهرجان |
| İnsanların ne dediklerini zaten biliyorum. umurumda bile değil, gerçekten. | Open Subtitles | انا اعرف من الان ماذا سيقول الناس انا حقاً لااهتم |
| O umurumda bile değil. Ne onu, ne de o kadını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا اكترث له, ولا حتى افكر عنه و عنها |