"umutsuz bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يائسة
        
    • يائس
        
    • أمل منك
        
    • ميؤوس منه
        
    • ميئوس منه
        
    • مستميتة
        
    • اليائس من
        
    • بلا أمل
        
    • دون أمل
        
    Onu yarı çıplak bir halde yabancı ve umutsuz bir şehre mi bıraktın? Open Subtitles لقد وضعتيه بالأسفل شبة عاري فى مدينة يائسة وغريبة ؟
    Yeni karakter eklemek, genellikle düşük izlenme oranını artırmak için yapılan umutsuz bir girişimdir. Open Subtitles اضافة شخصية جديدة عادة ما تكون محاولة يائسة لتحسين معدلات المشاهدة.
    Bir umut görür gibiyim. ama önlemek istediğimiz kadar umutsuz bir çaba ister. Open Subtitles اننى أتلصص على بعض الامل فاننى يائس أن أمنع الامر
    Artık görebiliyorum, bu umutsuz bir durum. Open Subtitles أستطيع أن أرى الآن أنه لا أمل منك
    Şimdi bunun ne kadar umutsuz bir hayal olduğunu görüyorsunuz. Open Subtitles لكن ألا تعتقد بأنّ هذا هو فشل ميؤوس منه الآن؟
    Ama sen, bana ve kardeşlerine ihanet ettin, anılarında yaşayan umutsuz bir aşkı korumak için. Open Subtitles ولكنك خنتني وخنت اخوانك لحماية حب ميئوس منه موجود في ذكرياتك
    Her zaman, bir sonraki öyküsü için umutsuz bir durumdaydı, bunu herkesten daha iyi biliyorsun. Open Subtitles ،إنها دائماً مستميتة لقصتها القادمة تعرفين ذلك أفضل من أي شخص آخر
    Ve son olarak, bir ahmaksın çünkü sadece umutsuz bir romantik Open Subtitles واخيرا انتي ضعيفة لان اليائس من الرومانسية فقط
    umutsuz bir adamın kaybettiğini birini çaresizce kurtarma gayreti. Open Subtitles ..سعيٌ بلا أمل لرجلٍ يتوق إلى إنقاذ شخصٌ فقدَه
    Bu kadınlar karımı hapsetti... ..ve çoçuğumu umutsuz bir şekilde terk ettiler. Open Subtitles هؤلاء النسوة احتجزن زوجتي وتركن ولدي يتيماً دون أمل.
    Crick'e karşı bu kavgayı kazanamazdım. Sadece umutsuz bir şansım vardı. Open Subtitles لن نفوز في هذا القتال, لدي فرصة يائسة وحيدة.
    Sinema perdesi bile diyebiliriz... ..duyduklarını destekleyecek fiziksel materyali ...görselleştirmeye, hatta hayal etmeye ...yönelik umutsuz bir girişimdir. Open Subtitles الذي يُعد بمثابة شاشة خلفية أو حتى شاشة عرض سينمائية من المفترض أن تعرض كمحاولة يائسة لتصوير أو تخيل
    Filmin tamamı adamın, sonu başarısızlıkla biten, kadının fantazisini ... umutsuz bir şekilde yakalama girşimidir. Open Subtitles الفيلم بكامله عبارة عن محاولة يائسة لملاحقة خيالاتها والتي انتهت بالإخفاق
    - Haklı falan değil. Ne düşündüğünü bu kadar umursamayı bırak artık. Seni umutsuz bir hâle sokuyor. Open Subtitles توقّفي عن الاهتمام برأيه، هذا يجعلكِ تبدينَ يائسة
    Aklından kötü bir anıyı geçir biricik. Şöyle üzücü ve umutsuz bir anı. Open Subtitles فكّري بلحظة سوداء يا عزيزتي بلحظةٍ كئيبة و يائسة
    Bu adam umutsuz bir durumu idare etmesini biliyor. Onu onbaşı yap. Open Subtitles يعرف كيف يدافع من موقع يائس , إرفعه إلى عريف
    umutsuz bir durumdaydım ve hiçbir şey yapamıyordum. Open Subtitles كان مو قف يائس, جعلته أسوء أنه لا توجد لدي أي فكرة
    umutsuz bir şekilde, "lütfen-beni-bırakma" seksi, şaşırtıcıdır. Open Subtitles شكرا. يائس, لا تتركيني فممارسة الحب شيء رائع.
    Artık görebiliyorum, bu umutsuz bir durum. Open Subtitles أستطيع أن أرى الآن أنه لا أمل منك
    Evet, çektiğin bir fırtta seni umutsuz bir bağımlı yapıyor. Open Subtitles نعم ، فقط إستنشاق واحد و يجعلك مدمن ميؤوس منه
    umutsuz bir durumda kapana kısıldığını düşündüğünde, tetiği çekmek, hap almak ya da kendini asmak tek çare gibi görünebilir. Open Subtitles عندما يشعر شخص ما بأنه محبوس في موقف ميئوس منه إطلاق النار على نفسه أو تناول الحبوب أو الشنق يبدو له أنه المخرج الوحيد
    umutsuz bir müvekkil için umutsuz öneriler. Bu laflar bu mahkemeyi aşağılıyor, sizleri. Open Subtitles اقتراحات مستميتة لأجل عميل مستميت
    Bu umutsuz bir adamın umutsuz bir girişimi. Open Subtitles إنه التصرف اليائس من الرجل اليائس
    Annem ölürken ben de yanı başında umutsuz bir şekilde beklerken "Ne istiyorum?" diye çok kafa patlattım. Open Subtitles عندما كانت امي تحتضر عندما كنت جالسا هناك بلا أمل فكرة " ما الذي أريده "؟
    Bak, korkusuz bir adam, umutsuz bir adamdır. Open Subtitles إن رجلا دون خوف هو رجلا دون أمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more