"unutmayacağı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينساه
        
    • تنساه
        
    • ينساها
        
    Sana kimsenin unutmayacağı bir yüz vereceğim. Open Subtitles سأعطيكِ وجهاً لن ينساه الجميع أبداً
    Karşı koydun ve kazandın. unutmayacağı şey bu. Open Subtitles لقد تحديتيه وربحتِ هذا ما لم ينساه.
    İnsanların asla unutmayacağı bir şeyi kurmak. Open Subtitles بناء شيء لن ينساه الناس أبداً.
    Sonuçta, bu gün Kedi Mittens'ın kolay kolay unutmayacağı bir gün oldu. Open Subtitles بوجه عام، هذا يوم لن تنساه القطة ذات القفازين لوقت طويل.
    Sürünün gümüş gözlü liderinin asla unutmayacağı bir yara idi. Open Subtitles إنه لجرح, صاحبة العين الفضيّة وقائدتهم لن تنساه أبداً.
    Korkunç bir şey görmüş. Asla unutmayacağı bir şey. Open Subtitles لقد رأت أمراً مريعاً أمراً لن تنساه أبداً
    En son anlarında ölüm döşeğindeyken bile hiç unutmayacağı şeyler vardı. Open Subtitles بالنهاية، حتى على فراش موته. كانت هنالك أشياءً لمّ ينساها قطّ.
    Gupta asla unutmayacağı bir akşam yaşayacak. Open Subtitles قوبتا سيحظى بليلة لن ينساها أبدا
    Karşılaştığımızda bu adama asla unutmayacağı yeni bir şey öğretmek istiyorum. Open Subtitles والآن أود أن أعلّم هذا الرجل شيئاً جديداً... أجل، عندما نتقابل... شيئاً لن ينساه أبداً.
    Samantha bağışladı ve Brad asla unutmayacağı bir ders aldı. Open Subtitles سامحته (سامانثا) و تعلم (براد) درساً لن ينساه أبداً
    Hiç unutmayacağı bir sayı. Open Subtitles أنه رقم لا يمكن أن ينساه
    - Havuzluk bir delik değil o. - unutmayacağı bir şey olduğu kesin ama. Open Subtitles ستكون بكل تأكيد شيئاً لن تنساه
    Bu partiyi nasıl kasabanın hiç unutmayacağı bir parti olarak yapacağız? Open Subtitles أذن , كيف نجعله حفلا لا تنساه هذه البلدة ابداً ؟ يا(أنابيث) انت لم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more