"usb belleği" - Translation from Turkish to Arabic

    • ناقله البيانات
        
    • قرص التخزين
        
    • الفلاش
        
    • القرص المحمول
        
    • القرص الصلب المتناهي الصغر
        
    Diyelim ki USB belleği eline geçirdin. Open Subtitles لنقل أنك تمكنت من الحصول على ناقله البيانات تلك
    Thapa'yı bulmanın ve USB belleği geri almanın bir yolunu biliyorum. Open Subtitles أعرف طريقةً لإستعادته هو و ناقله البيانات
    Dürüstçe, bu adamın işi abartıp USB belleği en fazla para veren adama satacağına inanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن الرجل سيختار التمرد ويبيع ناقله البيانات لأعلى مزايد
    - Nerede olduğunu biliyorsan... - ...asıl USB belleği arıyor Harry. Open Subtitles قرص التخزين نفسه يا"هاري" اذا كنت تعرف مكانه.
    USB belleği koluma yerleştirmek senin fikrindi. Open Subtitles كانت فكرتك زراعة الفلاش في ذراعي
    Anladık sert adamsın. Bilgisayarı bul ve USB belleği tak. Open Subtitles أفهم، أنتِ قاس، فلتصل إلى حاسوبه وتضع القرص المحمول فيه.
    USB belleği kaptırdı diye Meachum'ı gömdüler. Open Subtitles بسبب تركه القرص الصلب المتناهي الصغر وما الذي ستحصل عليه في المقابل ؟
    Anladığıma göre USB belleği istiyormuşsun. Open Subtitles أنا أفهم أنك ترغب فى ناقله البيانات
    Bana USB belleği aldığını söyle, Open Subtitles قولى لى أنكى قمتى بتأمين ناقله البيانات
    USB belleği kurtaracağız. Open Subtitles سنستعيد ناقله البيانات
    USB belleği bulamamışlar. Open Subtitles لم يعثروا على ناقله البيانات
    Limuzinden veya Ana'yı operadan sonra götürdüğü yerle ilgili bir gelişme yok ama USB belleği veren kadının kimliğini tespit ettik. Open Subtitles " لا تطور لسيارة " الليموزين أو أين ذهبت " آنا " بعد الأوبرا لكننا عرفنا موقع المرأة التي أعطتها قرص التخزين
    USB belleği koluma yerleştirmek senin fikrindi. Open Subtitles كانت فكرتك زراعة الفلاش في ذراعي
    Çantamı talan etmekle meşgulken ben de USB belleği en yakın saksıya attım. Open Subtitles بينما كان يُفتّش حقيبتي، قمتُ بإلقاء القرص المحمول في أقرب نبتة.
    Ve aradığımız USB belleği, asla bulabileceğin bir yere koymazdı. Open Subtitles وهذا القرص المحمول الذي نبحث عنه لم يكن أبدا ليضعه حيث يمكنك ايجاده
    - Kensi Rathburn, Talia'nın USB belleği bulup 100 milyonluk işi bozmasından korkuyor. Open Subtitles رثبورن" قلقت ان تحصل "تاليا" على القرص المحمول للعميل "مور" وتفسد عليها حصولها على المئة دولار
    Onlar da vermez. Payne'i bul, USB belleği ondan al. Open Subtitles اعثر على بايان احصل على القرص الصلب المتناهي الصغر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more