| Bir Alman olarak ülkemde böyle şeyler olduğu için utanç duyuyorum. | Open Subtitles | وكألماني... أشعر بالعار بأن مثل هذه الأمور وقعت في بلادي |
| Evlat yaptıklarımdan dolayı feci bir şekilde, feci bir şekilde utanç duyuyorum. | Open Subtitles | بنيّ، أنا... أشعر بالعار الشديد الشديد إتجاه تصرفاتي. |
| -Bu olayın beni yiyip bitirmesinden utanç duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالخجل بحيث اسمحوا لي هذه تستهلك لي. |
| Instagram'daki takipçi sayımı söylemeyeceğim çünkü bu rakamın düşüklüğünden içten içe utanç duyuyorum çünkü ''Batman'' çıktıktan sonra Instagram'a katıldım. | TED | لن أخبركم عدد متابعيني على الإنستغرام، لأنني أشعر بالخجل الحقيقي حيال العدد المنخفض من المتابعين، لأنني انضممت إلى الإنستغرام بعد خروج فيلم الرجل الوطواط. |
| Çok anlamlı değil ve bunu kabul etmekte utanç duyuyorum, ama aslında umursuyorum. | Open Subtitles | ,ليس منطقيّاً، ولكنّي محرج من أن أعترف ولكنّي أهتمّ حقاً |
| Öyle konuştuğum için utanç duyuyorum. Benim aptallığımdı. | Open Subtitles | أنا محرج من الطريقة التي تحدثت بها لقد كانت حماقةً مني |
| Ne zaman isyerime bu sekilde giyinip gelsen, utanç duyuyorum. | Open Subtitles | كلما حضرتَ لمقر عملي تلبس هكذا, أشعر بالإحراج |
| "Yaptıklarımdan dolayı feci bir şekilde, feci bir şekilde utanç duyuyorum." | Open Subtitles | "أشعر بالعار الشديد الشديد إتجاه تصرفاتي..." |
| Bu yüzden büyük utanç duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا أشعر بالعار .. |
| utanç duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالخجل. |
| Ve bundan utanç duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا أشعر بالخجل الشديد |
| Zira değişimimden utanç duyuyorum." | Open Subtitles | فأنا أشعر بالخجل من تبدل هيئتي." |
| - Senin adına utanç duyuyorum. | Open Subtitles | أنا محرج منك |
| Godfaser melodisini duysam, utanç duyuyorum. | Open Subtitles | التي وضعتها فيه. أشعر بالإحراج |