"utanılacak bir şey yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا عار في
        
    • لا يوجد عار
        
    • لا عار فى هذا
        
    • ليس من العيب
        
    • ليس هناك عار
        
    • يوجد شيء تخجل
        
    • ولا عيب في
        
    • يوجد عيب في
        
    • يوجد ما تخجل
        
    • ليس هناك شيء تخجلين
        
    • ليس هناك شيء محرج
        
    • ليس هناك عيب
        
    • لا يوجد خجل
        
    • لا يوجد عيب
        
    • لا داعي للخجل
        
    Uzun süreli düşmanının yenilişinden memnun olmakta utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار في السعادة لإسقاط عدو صمد طويلًا أخيرًا.
    En iyiye yenilmekte utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار في الهزيمة ممن هو أفضل منك
    Kısa yazmak konusunda utanılacak bir şey yok, yine de bence bunu biraz daha ileri götürdün. Open Subtitles لا يوجد عار في الكتابة القصيرة بالرغم من أنني إعتقدت أنك أخذتها بعيدًا جدًا
    utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار فى هذا
    Yani kendini tekrar keşfediyorsan maaş ve diş konularında da kesinlikle utanılacak bir şey yok. Open Subtitles على أي حال, بينما أنت تعيد اكتشاف نفسك بالتأكيد ليس من العيب أن تجد شيء يدفع المال ويشمل تأمين أسنان
    Ailelerin birbirine yardım etmesinde utanılacak bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك عار في مساعدة أفراد العائلة لبعضهم
    Bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء تخجل منه
    Bu işten caymakta utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار في الانسحاب.
    Ancak verdiğin kararda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لكن لا عار في قرارك
    Bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار في ذلك الأمر
    İşten sıyrılmak istemende utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد عار لو أردت تخطى ذلك
    Bunda utanılacak bir şey yok, dostum. Open Subtitles لا يوجد عار بهذا يا رجل
    utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا عار فى هذا
    Başın belaya girerse, geri dönmekte utanılacak bir şey yok. Open Subtitles إن حدثت لكِ مشاكل ليس من العيب العودة، حسنُ؟
    Bıçak satmakta utanılacak bir şey yok, alıklar. Open Subtitles ليس هناك عار في بيع السكاكين، أيها الأغبياء
    Evet, bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles نعم، لا يوجد شيء تخجل منه
    Her şeyin bitmesini istiyorsun. Bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles انتي تريدين لهذا ان ينتهي ولا عيب في ذلك
    Bir seferlik es geçmende utanılacak bir şey yok. - Kontrolü ben yaparım. Open Subtitles وله أولاد صغار حسنا, لا يوجد عيب في عدم المشاركة بهذه الحالة
    utanılacak bir şey yok. Ben becerirdim. Sana vurmayacağım. Open Subtitles لا يوجد ما تخجل منه ، أنا أتمنى ذلك
    - Martinez beni uyarmadı. - Bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles أنا لست مثارة جنسياً من قبل مارتينيز حسناً ، ليس هناك شيء تخجلين منه
    Bunda utanılacak bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك شيء محرج بذلك
    Adamım, evdeki ikinci zeki insan olmada utanılacak bir şey yok. Open Subtitles اسمع يا رجل ، ليس هناك عيب لتكون ثان أذكي شخص في الشقة
    Bu iş için yeterince yürekli olmadığını kabul etmekte utanılacak bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد خجل بالاعتراف أنك لست رجل مؤهل للعمل
    utanılacak bir şey yok. Open Subtitles . لا داعي للخجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more