Eğer inanmazsan, ...uyanırsın bir gün ve onu bir kere bile düşünmediğini fark edersin. | Open Subtitles | و إن لم يحدث سوف تستيقظ يوماً ما و تلاحظ بأنك تريد المزيد |
Tepeden tırnağa acılar ve kokular içinde uyanırsın ve hiç olmadığın kadar açsındır ama sen ne açlığı bilirsin, ne de öyle şeyleri gerçekten huzursuz ve acı verici, ama güzel, çok güzel. | Open Subtitles | تستيقظ كريه الرائحة ومتعب من رأسك حتى القدمين وأكثر جوعاً مما كنت وليس لديك أدنى فكرة عن الجوع أو أى من هذا القبيل |
Biraz cızırdar ve hırlarsın ve bir sabah uyanırsın ki ölmüşsün, şanslıysan tabii. | Open Subtitles | ثم تستيقظ ميتا صباح يوم ما اذا كنت محظوظ |
Her sabah aklından hiç çıkmayan o soruyla uyanırsın. | Open Subtitles | كل يوم تستيقظي فيه . نفس الأسئلة تطاردك هل اليوم هو اليوم الذي اموت فيه؟ |
Ama bir gün uyanırsın, salonda karıyı güzelim Jordan'ların içine işerken yakalarsın. | Open Subtitles | و لكن اليك الحقيقة عندم تصحو في الصباح, و تذهب الى غرفة المعيشة |
Sanırım uyumalıyım. Eğer uyursan, İngiliz esir kampında uyanırsın. | Open Subtitles | لو نمت , ستستيقظ لتجد نفسك فى معسكراعتقالبريطانى. |
Uyanacağından emin değildim. Umarım uyanırsın dedim. Göstermek istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | لم أكن متيقنّا من أنك ستستيقظين تمنّيت أن تفعلي، أردت أن أريكِ |
Dilinden bal akar... ve günün birinde "Cumhuriyet, cumhuriyet" diyerek uyanırsın. | Open Subtitles | وسوف تستيقظ ذات يوم وأنت تقول : جمهورية .. جمهورية |
Evliysen, bazen sofrada hazırlanmış kahvaltının kokusuna uyanırsın. | Open Subtitles | حسناً ، أحياناً وأنت متزوج ، تستيقظ علي رائحة الفطور الموضوع علي المنضدة بالفعل. |
Yani, rüyanda, bilmiyorum, düşersin ve aniden uyanırsın. | Open Subtitles | أقصد في الأحلام، لا أعرف عندما تحلم أنكَ ساقط تستيقظ |
Bu da onun gibi ama tek farkı kalede değil kirletilmiş olarak yurt odasında uyanırsın. | Open Subtitles | و الشاب يبدأ في تقبيلها هذا مثل ذاك باستثناء انك لا تستيقظ في قلعة |
Eğer ona bakarsan, böbreksiz bir şekilde buz dolu bir küvette uyanırsın! | Open Subtitles | واذا نظرت اليه سوف تستيقظ في حوض استحمام ملئ بالثلج و الكليتين أُخذوا |
Ya yarın sabah dul ve bir kasa hırsızı olarak uyanırsın ya da şu çekmeceyi açabilir içindeki silahı kafana dayar ve lanet tetiği çekersin. | Open Subtitles | يمكنك ان تستيقظ غدا أرملا و مختلسا أو يمكنك فتح هذا الدرج |
Sonra uyanırsın çünkü eğer uyanmazsan o hayali hayatta tutmaya çalışırsan bu seni yok eder! | Open Subtitles | ،وبعدها ،وبعدها ستستيقظ، لأنك إن لم تستيقظ فمحاولة الحفاظ على هذا الحلم ستدمرك |
Leon, bir sabah uyanırsın ve zar zor adım atarsın. | Open Subtitles | ليون,أنت تستيقظ كل صباح و تضع قدم أمام الأخرى |
Hani rüyanda düşüyor olursun da tam yere çarpmadan önce uyanırsın ya? | Open Subtitles | أتعرفين تلك الأحلام التي تسقطين فيها و قبل ان تصدمي بالأرض مباشرة تستيقظي ؟ |
Şayet başka bir zamanda, başka bir yerde, uyanmı olsan farklı bir insan olarak mı uyanırsın? | Open Subtitles | إذا صحوت في وقت مختلف في مكان مختلف ... أيمكنك أن تصحو شخص مختلف |
Rüyanda öleceğin anda uyanırsın. | Open Subtitles | , لو كنت على وشك الموت في حلم فانك ستستيقظ |
Bir gün uyanırsın ve her şey kaybolmuş. | Open Subtitles | ويوما ما ستستيقظين وتكونى نسيتيه تماما. |
Bu nasıl bir şey biliyor musun? Berbat bir baş ağrısıyla uyanırsın. | Open Subtitles | يَعْني بأنّك تَستيقظُ مَع a صداع مريع. |
Ya da uyanırsın... | Open Subtitles | أو تستيقظى... |
Sen uyanırsın diye birkaç film almıştım. Uyanasın diye değil. Uyanacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنك سوف تستيقظين في حالة اذا ما إستيقظتي في منتصف الليلِ |
Bir sabah uyanırsın, herif gitmiştir, saksofon yoktur. | Open Subtitles | ثم ذات صباح تصحين وإذا بالرجل يختفي |
Yatağında uyanırsın ve neye inanmak istersen ona inanırsın. | Open Subtitles | وتستيقظ في فراشك، وتصدق ما تريد أن تصدقه |