Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun. | Open Subtitles | ،في يوم تكون أميرا ينشأ في غرفة مظلمة .واليوم التالي تستيقظ في العتمة |
Ve bir gün uyanıyorsun. Birleşik Devletler Başkanı senin iznin olmadan ülkeyi koşuyor. | Open Subtitles | ثم تستيقظ يوما لتجد أن رئيس الولايات المتحدة يدير الدولة بدون إذنك |
Bir gün sabah uyanıyorsun ve herşey odalara kilitlenmiş. | Open Subtitles | تستيقظ ذات صباح .فتجد أن الأمور انقلبت رأسًا على عقب |
Biliyorum. Okudum. Her gece terden sırılsıklam uyanıyorsun... | Open Subtitles | أعلم قرأته تستيقظين كل ليلة وملآتك مبللة بالعرق |
Karanlıkta uyanıyorsun ve kuzuların çığlıklarını duyuyorsun? | Open Subtitles | ترين أنك تستيقظين فى الظلام و تسمعين صراخ الحملان |
Sabahları uyanıyorsun ve hepsi gitmiş oluyor. | Open Subtitles | وعندما تستيقظين في الصباح، تنمحي كلها، إنّكِ تعودين بالعمر إلى بداية العشرينات. |
Neden eve geç geliyorsun, neden erken uyanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا ترجع للبيت متأخر جدا؟ لماذا تستيقظ مبكرا؟ |
Daha geleli 24 saat bile olmadan, yara bere içerisinde uyanıyorsun. | Open Subtitles | وخلال 24 ساعه فقط من نقلك تستيقظ وأنت مجروح باالكامل |
Sana gelince Jackson, her gece kâbus gördüğün için çığlıklar atarak uyanıyorsun. | Open Subtitles | وأنت يا " جاكسون " تستيقظ كل ليلة وأنت تصرخ لأنكتحلمبكوابيس,و" ميرديث" |
- Ne? Beni duydun. Öğleden sonra 2'de uyanıyorsun. | Open Subtitles | انت سمعتني, تستيقظ بالساعة 2 من بعد الظهر |
Biliyorum. Sabah uyanıyorsun ve öğünler arasında ne yapacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعلم، إذ تستيقظ في الصباح وتضطر للتفكير بشيء تفعله ما بين الوجبات. |
Artık kendini bile tanımıyorken niye hiç tanımadığın birinin koynunda uyanıyorsun? | Open Subtitles | لم تستيقظ إلى جوار شخص أنت لاتعرفه حتى إن لم تكن تعرف نفسك بعد الآن |
Bir gün, karanlık odada fotoğrafları tab ederken ertesi gün gerçekten karanlıkta uyanıyorsun. | Open Subtitles | يومٌ ما تُخرج الصور في الغرفة المظلمة، واليوم التالي تستيقظ في الظلام. |
İlk başta herşey eğlenceli ama sonra yanında 40 yaşındaki 1. sınıf öğrencisiyle uyanıyorsun. | Open Subtitles | أنا فقط أقول، كان ممتعاً ومسلي ثم تستيقظين في السرير بجوار طالب مستجد عمره 40 عاماً. |
uyanıyorsun. Sessiz bir odada. Güvendesin. | Open Subtitles | أنت تستيقظين الآن، تستيقظين في غرفة هادئة، آمنة |
Bir düşünsene, her sabah aynı kişiyle beraber olmayı seçerek uyanıyorsun. | Open Subtitles | فكري في ذلك، حسناً؟ تستيقظين يومياً وتختارين أن تكوني مع شخص ما |
Her sabah o notu yerine getirmemi dileyerek uyanıyorsun. | Open Subtitles | تستيقظين كل صبَاح تتمنّين أنّي فعلت صواباً بتلك المذكّرة |
Her güne, bu mükemmel genç kız sayesinde uyanıyorsun. | Open Subtitles | معها لديك شابة مذهلة، شابة مذهلة تستيقظين لأجلها يوميًّا. |
- Hala bazen uyanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | - تستيقظين أحيانا من النوم فزعه , اليس كذلك ؟ |
Sabah uyanıyorsun ve hepsi gitmiş oluyor. | Open Subtitles | وعندما تستيقظين في الصباح، تنمحي كلها، |
Uzanıp uyuyorsun, hava aydınlık, bir uyanıyorsun, hava kararmış. Gün bitti bile. Koca gün nereye gitti? | Open Subtitles | تنام في النهار وتستيقظ في الليل، وينتهي اليوم وتتسآئل أين ذهب اليوم؟ |
Rüyalarına giriyor ve çığlık atarak uyanıyorsun. | Open Subtitles | ينزلق في داخل أحلامكِ وتستيقظين وأنتِ تصرخين. |
Bir sabah uyanıyorsun sevdiğin herkes seni terk ettiğini baban senden kaçtığını her zaman yanında olacağını düşündüğün kişinin ise dünyaya memelerini gösterdiğini her tanıştığına da muamele çektiğini öğreniyorsun. | Open Subtitles | لو في يوم صحيت ولقيت كل الناس اتخلت عني أبويا سابني و مقضيها في اليابان |