"uyandırır" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوقظ
        
    • توقظ
        
    • سيوقظ
        
    • لإيقاظ
        
    • توقضني
        
    • سيوقظه
        
    • بإيقاظكم
        
    • أن يوقظوا
        
    Sahiplenme tutkun uyandı yalnızca. Ve bu da öldürme isteğini uyandırır. Open Subtitles هذا يوقظ شهوة رغبة التملك وهذا يؤدي الى ايقاظ رغبة القتل
    Yıkım ya da tadilat her zaman ruhları uyandırır, onları rahatsız eder. Open Subtitles صحيح , الهدم أو إعاده عرض ، يمكن أن يوقظ الأرواح
    Oh, hayır, Ladder'da insanlar horozları uyandırır. Open Subtitles أوه، لا، على السلمِ الناس توقظ على صوت الديك
    Bu komşuları uyandırır. Open Subtitles هذا سيوقظ الجيران
    Ne var? - Jal, bir koşu gidip Sid'i uyandırır mısın? Open Subtitles مرحبا جيل،، هل يمكنك الذهاب بسرعة لإيقاظ سيد من النوم؟
    Beni 300 yıldır neredeyse her sabah böyle uyandırır. Open Subtitles انها توقضني بهذه الطريقة كل صباح للثلاثمائة سنة الاخيرة
    Bu bile onu uyandırmadıysa ne uyandırır bilmem. Open Subtitles حسنا، لو لم يوقظه هذا، لا أعلم ما الذي سيوقظه.
    - Bu sizi uyandırır. - Ne diyor bu? Open Subtitles فهذه ستقوم بإيقاظكم
    Halhallarım ve bileziklerim çınladığında sesleri sevdiğimi uyandırır. Open Subtitles "عندما ترن الاساور... و تجلجل الخلاخيل" "يجب أن يوقظوا المحبوب"
    Herhangi bir ses, buna silah sesi de dahil, onları uykularından uyandırır. Open Subtitles وأخف وزنا بما في ذلك صوت الطلقات ، يوقظ لهم.
    Kaygı yaşlıları uyanık tutar ve onları erken uyandırır ama genç adamlar öğlene kadar mışıl mışıl uyur Open Subtitles الأهــتمام يوقظ الكـبار , ويوقظهم مبكراً لـكن الشبـاب يـنامون نـوماً عميـقاً حتى الـظهيرة
    Bence bu herkesi uyandırır. Open Subtitles حسناً، أتخيل أن هذا سوف يوقظ أى شخص
    İlk vuruş yakınındaki bütün hücreleri uyandırır ve inanılmaz şekilde hepsi biraraya gelir. Open Subtitles أول ضربة توقظ الخلايا المجاورة وبشكل مذهل تبدأ الخلايا بالخفقان بشكل متناغم
    Umarım bu görüntüler sizin gibi bunları izleyen insanlar arasında bir güç hissi uyandırır ve umarım bu güç köleliğe ışık tutacak bir ateşi yakan bir güç olur, çünkü bu ışık olmazsa esaret canavarı gölgeler içinde yaşamaya devam edebilir. TED آمل أن توقظ هذه الصور قوة في أولئك الذين يشاهدونها، أٌناس مثلكم، و آمل أن تُشعل هذه القوة ناراً، و تلك النار سوف تسلط الضوء على العبودية، لأنه من دون ذلك الضوء، سيستمر وحش العبودية في العيش في الظل.
    Bu komşuları uyandırır. Open Subtitles هذا سيوقظ الجيران
    Bu komşuları uyandırır. Open Subtitles هذا سيوقظ الجيران
    - Gibbs'i kesin uyandırır. Open Subtitles - (طريقة مؤكدة لإيقاظ (غيبس -
    Ve geceyi otelde geçirirsem ayrılmak için emir aldığınızda sabah beni uyandırır mısın?" diye sordum. Open Subtitles وهل لك ان توقضني صباحا عندما تهمون بالمغادرة؟
    - Bu onu uyandırır mı diyorsun cidden? Open Subtitles أتظنيــن حقــا أن هذا سيوقظه ؟
    - Bu sizi uyandırır. - Ne diyor bu? Open Subtitles فهذه ستقوم بإيقاظكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more