Öyleyse... sanırım uyuyan ejderhayı uyandırmanın zamanı geldi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً إذاً ، اعتقد بأنه الوقت لإيقاظ التنين النائم ، أليس كذلك ؟ |
Şehirde başka bir bomba patlamadan Adalet Bakanı'nı uyandırmanın yolunu bulun. | Open Subtitles | حسنا، أقترح عليك طريقة لإيقاظ النائب العام قبل أن تنفجر قنبلة أخرى في المدينة |
İnsanlar öldükten sonra devlet önlem almaya başlayacak. Bu hükümeti uyandırmanın tek yolu! | Open Subtitles | بعض الناس سيموتون، لكنّها الطريقة الوحيدة لإيقاظ الحكومة! |
Belkide uyandırmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | رُبما قد حان وقت مُكالمة إيقاظه من النوم |
Belkide uyandırmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | رُبما قد حان وقت مُكالمة إيقاظه من النوم |
Onu uyandırmanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | وهناك وسيلة واحدة فقط لإيقاظها |
Bir erkeği uyandırmanın daha güzel yolları da var, Çilli. | Open Subtitles | هناك طرق أفضل من هذه لإيقاظي يا ذات النمش |
Sal, bay Hank'i en hoş şekilde uyandırmanın yolu nedir diye düşündüm. | Open Subtitles | ما ألطف شيء يمكنني فعله لإيقاظ السيد (هانك) بالأسفل |
Belki Daisy ve Simmons'ı uyandırmanın bir yolunu bulma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنفكر في طريقة لإيقاظ دايزي) و (سيمونز)) |
Fakat sen Emma'yı uyandırmanın yolunu bulmuş olabilirsin ama geri dönmenin yolunu bilmiyorsun ismi ne demiştin... | Open Subtitles | لكنّك ربّما تعرفين وسيلة لإيقاظ (إيمّا)... لكنّك لا تعرفين وسيلةً للعودة إلى ما تسمّونها... |
Onu uyandırmanın bir anlamı yok. Gece burada kalın. | Open Subtitles | لا فائدة من إيقاظه ابقوا هنا الليلة |
Kış uykusundaki ayı gibi. uyandırmanın vakti geldi. | Open Subtitles | مثل سبات الدب حان وقت إيقاظه |
Onu uyandırmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | -سأجد طريقة لإيقاظها |
Bir erkeği uyandırmanın daha güzel yolları da var, Çilli. | Open Subtitles | هناك طرق أفضل من هذه لإيقاظي يا ذات النمش |