Kahve fincanlarının üzerine içeriğinin sıcak olabileceğini bildiren uyarılar koyuyoruz. | TED | يضعون تحذيرات على فناجين القهوة لتخبرنا أن محتوياتها قد تكون حارة |
Şehirde ve çevresindeki çöl bölgelerinde... su baskınlarına karşı uyarılar yapılmakta. | Open Subtitles | و أطلقت السلطات تحذيرات عن احتمال حدوث فيضانات بسرعة في المدينة .و في المناطق الصحراوية المحيطة |
Nostradamus'un dörtlüklerindeki gibi, bu çizimlerinde insanlık için hayati önem arz eden uyarılar vermekte, insanların kehaneti görmezden gelmelerini güçleştirmekte. | Open Subtitles | طبقاً لرباعيات نوستراداموس فإن هذه الرسومات تُعطينا تحذيرات و التنبؤات الرائجة تجعل من الصعب تجاهلها |
Bu uyarılar, anormal haller ... tehlikeli bir olaydan önce gelir... ondan sonra biz fiziksel olarak birşey yapamayız. | Open Subtitles | ... تلك التحذيرات و الزيارات ... قد تؤدى بإستمرارها إلى خطر كامن للمريض بعدما يرحل الشىء الغير المادى الموجود |
Sence de uyarılar için biraz geç kalmadık mı? | Open Subtitles | حسناً ، لقد فات أوان التحذيرات ألا تعتقدين ذلك؟ |
Şu üzerindeki uyarılar "araba sürerken kullanmayın" diyen. | Open Subtitles | تعلمى،علامة التحذير هذه تقول بأنّك لا يفترض بك القيادة |
Tüm park yerlerinde uyarılar var. Kontrol edin. Bugün park yasağı vardı. | Open Subtitles | هناك لافتات بكل مكان تنبه بمنع ركن السيارت هنا اليوم. |
Rosario akınlarından önce uyarılar vardı. | Open Subtitles | قبل غارات (روزيروا) كان هناك تحذير وهمس بأن أسبانيا تنوي الإنتقام |
Üniformalı memurlar kampüslerde uyarılar dağıtıyorlar. | Open Subtitles | ضباط فى الزى الرسمى يرسلون تحذيرات خلال الحرم الجامعى |
Eğer bu konuda uyarılar aldıysanız, evlerinizi boşaltmanız söylendiyse uyarılara kulak verin ve sığınak aramaya başlayın. | Open Subtitles | إذا كان لديك نشرة تحذيرات. إذا طلب منك الإخلاء. استمع إلى هذه التحذيرات جيدا وتأكد من البحث عن ملجأ. |
Eğer okul birilerini üzecek oyun ya da kitap üzerine uyarılar koymaya başlıyorsa kendimiz için düşünmeyi nasıl öğrenmemiz gerekiyor? | Open Subtitles | إن بدأت المدراس بوضع تحذيرات تحريضية على كل كتاب أو مسرحية فإن ذلك قد يزعج أحدهم، كيف يفترض بنا تعلم التفكير بأنفسنا؟ |
Hız limiti, akciğer kanseri, sigaradaki uyarılar hayatınızı tehdit eder. | Open Subtitles | "تقليل السرعة"، "سرطان الرئة"، "تحذيرات التدخين"، |
Bunlar tehdit değil, oğlumuz için uyarılar. | Open Subtitles | ...حبيبتي، هذه ليست تهديدات بل تحذيرات لأبننا، وأعتقد بأنّك تؤمنين بها |
Çok ciddi bazı uyarılar oluşmaya başladı. | TED | يقوم بإنشاء تحذيرات جادة. |
Ve sonra Müslüman vakıflardan uyarılar duyuyor, görüyor ve okuyordum: "Tetikte olun," "Uyanık olun," "İyi aydınlatılmış yerlerde kalın," "Bir araya gelmeyin." | TED | ثم كنت أسمع وأرى وأقرأ تحذيرات من منظمات وطنية مسلمة تقول أشياء مثل، "كن حذرًا،" "ترقب،" "كن في أماكن مضاءة جيدًا،" "لا تتجمهر." |
Şu an elimizde 50 seneye yayılan uyarılar var. | TED | قد وصلنا الآن إلى 50 سنة من التحذيرات. |
Ve uyarılar: "İlk Cuma'ya gitmeyin, hedef olabilirsiniz." | TED | وتأتي التحذيرات مرةً أخرى، "لا تذهبوا إلى صلاة الجمعة هذه المرة، فقد تكون الصلاة مستهدفة." |
Bence bütün kitabı çalmalıydın. Çünkü uyarılar... | Open Subtitles | أظنه حقًّا تعيّن أن يسرق الكتاب كاملًا، لأن التحذيرات... |
İkisinden de. Bu uyarılar 20'lerindeki genç yetişkinler için de geçerliydi. | Open Subtitles | -وتم توسيع هذا التحذير ليتضمن النساء في العشرينات من العمر |
Bu uyarılar 20'lerindeki genç yetişkinler için de geçerliydi. | Open Subtitles | و هذا التحذير تم توسيعه ليتضمن* * الشباب بعمر العشيرنات |
İlk birkaç sayfada bu yaratıkların uykuda olabilecekleri ama asla gerçekten ölü olmadığına dair uyarılar vardı. | Open Subtitles | الصفحات المعدودة الأولى تنبه إلى أن هذه المخلوقات الدائمة قد تظل كامنة ولكنها في الواقع لا تموت أبداً |
Rosario akınlarından önce bazı uyarılar vardı. | Open Subtitles | قبل غارات (روزيروا) كان هناك تحذير وهمس بأن أسبانيا تنوي الإنتقام |