Biri beni uyarmaya çalışıyordu ama çok geçti. | Open Subtitles | احدهم كان يحاول تحذيري لكنه فات الاوان هذه المرة |
Beni bu konuda uyarmaya çalışıyordu. Onu bu yüzden öldürdüler. | Open Subtitles | ذلك ما هي كانت يحاول تحذيري حول. |
Sanırım beni uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنة كان يحاول تحذيري. |
Bu şeyin asırlardır var olduğu... ve hiçbir şeyin bugüne kadar onu öldüremediği... konusunda hepimizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول تحذيرنا كلنا بأن هذا الشىء موجودا من الاف السنين ولم يستطع شىء أن يقتلة إستطاع أن يقتله. |
Bizi korkutmaya çalışıyordu. Bizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يحاول إخافتنا كان يحاول تحذيرنا |
Bence onu uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | سكالي أعتقد أنه كان يحاول تحذيرها |
Galiba beni uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنّه كان يحاول تحذيري. |
August beni tehlikeli bir şey hakkında tehlikeli biri hakkında uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (أوغست) يحاول تحذيري مِنْ شيء... . مِنْ شخصٍ خطير |
Söylentiye göre Michael ya da Lucifer biri bizi uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | (الشائعة هي أن (مايكل) أو (لوسيفر أحدهما يحاول تحذيرنا |