"uygun zamanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللحظة المناسبة
        
    Dinlemeyi ve savaşmak için uygun zamanı beklemeyi gerektirir. Open Subtitles فهي تتعلق بالإستماع و إنتظار اللحظة المناسبة للهجوم
    Sakın bu konuyu açmayın. uygun zamanı beklemeliyim. Open Subtitles لا تقولا شيئاً عليّ انتظار اللحظة المناسبة
    en uygun zamanı kolluyor ve onları at sakinleştiricisiyle uyuşturuyor. Open Subtitles تنتظر اللحظة المناسبة ومن ثم تطعنهم بمخدر حصان
    Yakalamak için uygun zamanı beklemek zorundayız ki üstüne atlarız ve bizden sonrada kimse üstüne atlayamaz, tamam mı? Open Subtitles دعيه يتخطانا، علينا الإنتظار حتى تحين اللحظة المناسبة فنقفز عليه بحيث لا يمكن لأحد آخر أن يقفز من بعدنا، اتفقنا؟
    Kurbanlarını takip ediyor ve bir çocuğu cezalandırdıklarını görünce onları öldürmek için uygun zamanı kolluyor. Open Subtitles هو يتعقب ضحاياه ، وبعد مشاهدتهم يعاقبون طفلا ينتظر حتى ما يعتبره هو اللحظة المناسبة لقتلهم
    Hareket için uygun zamanı beklerim, gördün mü? Open Subtitles وأنتظر اللحظة المناسبة للتحرّك.
    Avcı sadece uygun zamanı beklemek zorunda. Open Subtitles على الصياد فقط إختيار اللحظة المناسبة
    Edie'nin uygun zamanı bulup kendini bırakmasına bağlıydı. Open Subtitles عرفت (إيدي) أن عليها انتقاء اللحظة المناسبة للإفلات
    uygun zamanı bekliyordum. Open Subtitles انتظرتُ اللحظة المناسبة
    uygun zamanı bekledim. Open Subtitles بحثت عن اللحظة المناسبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more