"uykusunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • نومه
        
    • نومها
        
    • نائم
        
    • نائمة
        
    • أثناء النوم
        
    • نائمون
        
    • منامه
        
    • غفوة
        
    • أثناء نومهم
        
    • أثناء نومِها
        
    • نومِه
        
    • أثناء نومي
        
    Bak, eğer onu sadece öldürmemi istiyorsan uykusunda da öldürebilirim. Open Subtitles إن كنت تريد مني قتله فقط فيمكنني قتله اثناء نومه
    Ve görünmeyen şeytanlardan ve dumandan söz ediyordu, ve birinin onu uykusunda nasıl zehirlediğinden. TED وكان يتحدث دوماً عن الشياطين والأدخنة الغير مرئية وكيف أن احدهم حاول تسميمه أثناء نومه
    uykusunda dişini gıcırdatıyor, ve evlilik sona erdi. Open Subtitles إنها تطحن أسنانها خلال نومها لذا انتهى الزواج
    Geçen gece uykusunda ilişkisi olduğundan söz ediyordu. Open Subtitles الليلة الاخيرة التى تحدثت عنها كانت فى علاقة غرامية فى نومها
    uykusunda koşan bir köpek kadar değil ama idare ederim. Open Subtitles ،ليس مثل كلباً يركض وهو نائم لكنني على ما يرام
    Gelmişti. - Güzellik uykusunda olmalı. Open Subtitles انه يفحص بالداخل ربما حصل على حسناء نائمة
    Hiç uykusunda yürüyen birini gördün mü? Open Subtitles هل رأيت احدا من قبل وهو يسير اثناء نومه ؟
    Michael bu, uykusunda bile o lanet kabukları sayıyor. Open Subtitles انه مايكل ,لقد بدأ عد الاصداف حتى فى نومه
    Beşiğimde yatardım ve uykusunda çığlık atışlarını duyardım. Open Subtitles كنت أستلقي في سريري وأنصت إليه .وهو يصرخ أثناء نومه
    Yeni bir muhasebeci arıyor. Eskisi uykusunda ölmüş. Open Subtitles إنّه يبحث عن محاسب جديد فقد مات السابق أثناء نومه
    Beni izledi, içti ve çok içtiği için uykusunda konuştu. Open Subtitles إنه يراقب ويشرب وعندما يشرب كثيراً يتكلم في نومه ، كسائر الرجال هل أتكلم أثناء نومي ؟
    Marion dün gece uykusunda ölmüş-- kalp yetmezliği. Open Subtitles ماريون ماتت أتناء نومها الليله الماضيه جلطه فى الشريان التاجى
    uykusunda inanılmaz konuşmalar yapar. Open Subtitles إنها تملك محادثات مذهلة عن ثلاث أو أربع رجال في نومها
    Ama bana uykusunda huzur içinde öldüğünü söylediler. Open Subtitles لكن, هم أخبروني انها ماتت بسلام في نومها
    Ne yazık ki, bildiği herşeyi öğrencisine anlatmış, sonra öğrencisi uykusunda onu öldürmüş. Open Subtitles علّم مبتدئ لديه كل شيء يعرفه بعدها قتله المبتدئ وهو نائم
    Bobby ise uykusunda kadınların kendisini öldüreceğinden korkuyor. Open Subtitles أنت تخاف أن تتكلم للنساء بوبي يخاف أن تقتله و هو نائم
    Gerek yok dedi. Bizimle uykusunda bile çalarmış. Open Subtitles قال أنه لا يحتاج لذلك قال أن بإمكانه العزف معنا وهو نائم
    Ama yapmayacağız birşey var... o da bir gece pis bir sıçan gibi odasına sızıp onu uykusunda öldürmek. Open Subtitles و لكن هناك شىء واحد لن نفعلة أن نتسلل لغرفتها ليلاً كما لو كنا فئران حقيرة و نقتلها و هى نائمة
    Ama yapmayacağımız tek şey gece yarısı odasına sefil bir fare gibi süzülüp onu uykusunda öldürmek. Open Subtitles و لكن هناك شىء واحد لن نفعلة أن نتسلل لغرفتها ليلاً كما لو كنا فئران حقيرة و نقتلها و هى نائمة
    Evet, uyku bozukluğu var. uykusunda yürüyor. Open Subtitles نعم، لديها مرض المشي أثناء النوم إنها تمشي أثناء نومها
    Belki uykusunda ölen insanlar aslında rüyalarında düştüklerini ve yere çarptıklarını görüyorlardır. Open Subtitles ربما الناس الذين يموتون وهم نائمون ربما يكونوا يحلمون بالسقوط ويضربون الارض
    Hatta bir keresinde uykusunda senin adını sayıklamıştı. Open Subtitles و أظن بأني سمعته يردد أسمكِ في منامه
    Babam seksen yaşlarındayken uykusunda öleceğine o kadar inanıyordu ki sadece öğleden sonraları şekerleme yapıyordu. Open Subtitles والدي, في الثمانينات من عمره هو كان مقتنعٌ جداً أنه سيموت أثناء نومه هو فقط حددّ لنفسه أخذ غفوة بعد الظهيرة فقط
    Üç ay önce kan emiciler bir eve girip uykusunda üç kişiyi öldürdü. Open Subtitles منذ ثلاثة أشهر، مصّاص الدماء هذا تسلّل إلى منزل وقتل ثلاثة أشخاص أثناء نومهم
    Bir mahkûmun, tedavi edilebilir bir sorun yüzünden değil de uykusunda ölmüş olmasından dolayı rahatlamış olmam. Open Subtitles أنا مُرتاحَة أنَ السجين قُتلَ أثناءَ نومِه عوضاً عن ما كانَ يُمكنُ أن يكون موتاً يُمكنُ منعُه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more