"uysal" - Translation from Turkish to Arabic

    • مطيعة
        
    • مطيع
        
    • وديع
        
    • مسالم
        
    • ناعم
        
    • الوديع
        
    • مطيعاً
        
    • طيعة
        
    • منصاع
        
    • وديعة
        
    • ومطيعة
        
    Artık uysal bir ev kedisi olduğumdan boynuma bir zil bağlayın ve karnımı kaşıyın çocuklar. Open Subtitles ضعوا جرساً حول رقبتي وتحسسو بطني يا أطفال لأني الآن قطة منزل مطيعة
    Senin görevin kasabamızın sağlıklı, mutlu ve uysal olmasını sağlamak. Open Subtitles وظيفتكَ هي أنْ تبقي بلدتنا بصحةٍ جيدة و مطيعة
    O kadar uysal olacak ki size eğitimli bir köpek gibi itaat edecek. Open Subtitles مطيع للغاية ,يمكنك تدريبة كما لو كان كلبك
    Bir keresinde bir köpek ölümün kenarından dönmüş, sonra da uysal bir köleye dönüşmüş. Open Subtitles عندما يكون الكلب متضايق إلى حد الموت، يصبح عبد وديع
    İnsanlara karşı uysal oluşunun yanı sıra, ...tüyleri de çok güzel. Open Subtitles وهو ليس فقط مسالم تجاه البشر ويتمتع بفرو جميل،
    Senin, süzme peynir kıvamında, uysal ve yumuşak başlı olduğunu söyledim. Open Subtitles قلت أنك ناعم ولين مع لمسة من جبن الماعز جبن الماعز؟
    Ve şimdi de pistimizde ne kadar hızlı döndüğü öğrenme zamanı ve bu da demek oluyor ki onu uysal yarışçımıza veriyoruz. Open Subtitles والآن، يتوجب علينا معرفة سرعتها حول حلبتنا، ما يعني تسليمها لسائقنا الوديع
    Hayatıma anlam kat ve senin uysal kölen olayım. Open Subtitles أعطني معنى لحياتي وسوف أكون عبداً مطيعاً لك
    Burada devekuşlarının uysal hayvanlar olduğu yazıyor. Open Subtitles مذكور هنا ان النعامات بشكل عام مخلوقات طيعة
    Görünüşe göre uysal, uyum sağlamış doktor ve hemşireleriyle iyi bir ilişki kurmuş. Open Subtitles من الواضح أنه منصاع تأقلم بشكل جيد لما حوله وأقام علاقات جيدة بالأطباء والممرضات.
    Unutma, bizler gibi ezik, uysal küçük bir kız olman lazım. Open Subtitles لا تنس , أنت من المفترض أنك فتاه صغيرة وديعة مثلنا
    Ekinlerin yok olması ve Abby'lerin dışarıda toplanmasıyla diğerleri bizi öldürmek isterken bunun neden bu kadar uysal olduğunu anlamak zorundayız. Open Subtitles هل احترقت المحاصيل وتتجمع المخلوقات بالخارج؟ علينا اكتشاف لم هي مطيعة هكذا بينما الآخرين يريدون قتلنا
    Concetta'yı severim çok kendi halinde ve uysal biri ama Tancredi'nin önünde muazzam bir gelecek var. Open Subtitles أنا أحب "كونشيتا"، إنها تعجبني. مطيعة جداً، وهادئة جداً ولكن "تانكريدي" لديه مستقبل رائع في انتظاره
    Bazen uysal olduğunu söyledim ve bazen de nazik. Open Subtitles لقد قلت أنها مطيعة أحيانا ولطيفة أحيانا
    Genç, uysal biri, kitap kulübüne katılmaktan hoşlanabileceğini söyledi. Open Subtitles هو شاب, مطيع قال انه قد يستمتع بوجوده في نادي الكتاب
    Şartları göz önünde bulundurduğumuzda bence fazlaca uysal davranıyor. Open Subtitles أعتقدأنهوفقاًللظروف.. فهو مطيع بشكل غريب
    Bir keresinde bir köpek ölümün kenarından dönmüş, sonra da uysal bir köleye dönüşmüş. Open Subtitles عندما يكون الكلب قريبآ من الموت يصبح عبدآ وديع
    Gerçek hayatta gücünü eşitce paylaşan uysal işçi arısın. Open Subtitles أنت في واقع الأمر مجرد طائرات بدون طيار الشقيقة، قليلا، وديع يساوي التي يتم تقاسم السلطة.
    İnsanın karşılaşacağı en tatlı, en nazik, en uysal bir adamdı! Open Subtitles لقد كان ألطف و أرق و أكثر شخص مسالم من الممكن أن تقابله
    Ne kadar uysal baksana. Open Subtitles انظر كم هو مسالم
    Saçlarımı daha uysal bi hale getiriyor. Open Subtitles يترك شعري سهل التسريح ويجعل ملمسة ناعم.
    Sesleri sakin ve uysal. Open Subtitles صوتها هادئ و ناعم
    uysal yarışçımızı kullanacağız. Open Subtitles سنستخدم سائق السباق الوديع خاصتنا
    Manson yanında uysal bir çocuk gibi kalır. Open Subtitles وجعل من "مانسون"السفاح كالحمل الوديع
    Nazik, sadık, dürüst, uysal ! Open Subtitles إنهمنالنوعالكريم... وفياً .. و مطيعاً.
    # Seni üzersem uysal kalır mısın # Open Subtitles ♪ إذا كان لي أن كنت على، سوف تكون طيعة
    uysal görünseler de ters bir hareket, korkunç bir saldırıya neden olabilir. Open Subtitles على الرغم من أنها قد تظهر منصاع و ترويض, خطوة واحدة خاطئة يمكن أن يسبب الهجمة الشرسة .
    Ben Rachel'la Melinda gibi uysal, küçük bir koyun değilim. Open Subtitles أنا لست وديعة خروف صغير مثل (ريتشل) و(ميليندا).
    Ailesinin her istediğini yapan uysal bir kız olmak için... - Çok fazla asabiyim. Open Subtitles أنا حادة الطبع أيضاً , عشت كافتاة وحيدة ومطيعة أتبع مايقوله والدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more