Yolculuk rahatsız edici olsa bile, sen mışıl mışıl uyumayı başardın. | Open Subtitles | بالرغم من أن الرحلة وعرة قليلة, أنت تمكنت من النوم جيداً. |
Bir panda gibi yaşamayı öğrenmelisin. Bir panda gibi uyumayı. | Open Subtitles | عليك أن تتعلم كيف تعيش مثل الباندا النوم مثل الباندا |
Kırsala gidip böcek ve kurbağa seslerinin içinde uyumayı çok severdim. | Open Subtitles | ودائماً احببت النوم في البلدة مع ازيز الحشرات و الضفادع و |
aşırı korumacı olmuş. uyumayı bırakmış. Yavrulara bakarken bir nevi uyuklarmış. | TED | لقد أصبح حاميًا لتلك الأرانب الصغيرة، فكان يمتنع عن النوم وكان يغفى أحيانًا وهو يعتني بها. |
Geceleri sıcaklık 27 derecenin altına nadiren iniyordu, ki bu da uyumayı imkansızlaştırıyordu. | TED | درجات الحرارة في الليل في الفان نادراً ما نقصت عن 80 درجة فهرنهايت، جاعلة من الصعب أو المستحيل النوم. |
Geceleri çok bitkin oluyorum. Dışarı çıkmaktansa uyumayı yeğlerim. | Open Subtitles | ،أكون منهكة عند الليل أفضّل النوم عن الخروج |
Geceleri çok bitkin oluyorum. Dışarı çıkmaktansa uyumayı yeğlerim. | Open Subtitles | ،أكون منهكة عند الليل أفضّل النوم عن الخروج |
Neden birkaç saat uyumayı denemiyoruz... | Open Subtitles | لماذا لا نحاول ونحصل على ساعات قليلة من النوم. |
-Geç vakte kadar uyumayı sevdiğini düşündüm. -Evet ama misafirken değil! -Tamam. | Open Subtitles | ـ لأنك تحبّ النوم لوقت متأخّر ـ ليس و أنا ضيف |
13 yıl boyunca taşta uyuduktan sonra, yatakta uyumayı beceremiyorum. | Open Subtitles | بعد 13 عام من النوم على بلاط حجرى لا أستطيع أن أنام عليه |
Evet, yani, ah, boyası hep dökülmüştü... ve hatırladığım kadarıyla, ah- bu şeyin içinde uyumayı seviyorlardı... etrafa işeyip, pislemedikleri zamanlarda. | Open Subtitles | أجل ، أه ، حسنا ، الطلاء كان قد زال وأنا نوعا ما تذكرت أنهم يحبون النوم في هذا الشيء |
Belki pek çok insan gibi geceleri uyumayı denemelisin. | Open Subtitles | لقد تعبت. حَسناً،ربما يجب أن تفكري في النوم ليلاً، مثلما يفعل معظم السكان. |
Pazartesiden çarşamba sabahına kadar, ...yemeyi, uyumayı hatta okulu unutarak. | Open Subtitles | من غسق الإثنين حتى صباح الأربعاء ناسية الغذاء .. النوم و المدرسة |
Oda tutmak için babanın kartından arakladım. Sokakta uyumayı sevmem. | Open Subtitles | لذا وجب أن أسرق بطاقة والدك لأستأجر غرفة، لا أحب النوم على الطرقات |
Bana katılır mısın? Yoksa yerde uyumayı mı tercih edersein? | Open Subtitles | هل ستنضمين لجانبى على السرير ، أم أنك ستفضلين النوم على الأرض ؟ |
Ya da karanlıkta nemli sokak köşelerinde uyumayı mı tercih edersin? | Open Subtitles | ام انكم تفضلون النوم فى الاماكن المظلمه الرطبه |
Cuma görüşürüz. Burada uyumayı alışkanlık haline getirmeyelim. | Open Subtitles | سأراك يوم الجمعة دعنا لا نعتاد على النوم هنا |
Santa Rosa Hastanesi'nden Dr. Stillman. Bir arkadaşınız ile ilgili olduğunu söylüyor. İlaçlarını almayı reddediyor ve uyumayı kesti. | Open Subtitles | يقول أن الأمر يتعلّق بخصوص صديق لك يرفض أخد أدويته، وقد توقّف عن النّوم |
Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول يا سيّدي.. بأنّي مثلك, لا أجد الأمر مضحكاً أن تنام في القبر.. |
uyumayı çok severim aslında bazen uyumayı hayal ederim. | Open Subtitles | اني احب النوم كثير لدرجة اني احلم بالنوم احيانا |
Ve sarılarak uyumayı tercih ediyorum. | TED | وعندما أنام، أفضلُ حقًا أن أنام في وضعية المعانقة. |
"Bu adamla uyumayı ne kadar istedim ki rüyasını bile görüyorum" diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتسائلي، كم كُنتِ تريدي أن تنامي مع هذا الرجل حتى تحلمي حُلم كهذا، أليس كذلك؟ |
Kocaman bir yatağa uzanıp iki gün boyunca uyumayı ve anne olmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | إنني أفكر في التمدد على سرير كبير والنوم لحوالي يومين وأفكر في الإنجاب |
Gerçek olması için uyumayı beklemeyeceğimiz bir türden. | Open Subtitles | لا نستطيع الخلود للنوم حتى نراه واقع أمامنا |
Yatağım küçük ama Holly gözlerime bakarak üzerimde uyumayı seviyor. | Open Subtitles | السرير الصغير، ولكن، آه، هولي تحب ان تنام فوقك تحدق في عينيك. |
Hayır.Hayır. Siz ikinizle uyumayı seviyorum | Open Subtitles | لا، لا انا احب ان انام معكما انتما الاثنين |