"uzak durmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجنب
        
    • الإبتعاد
        
    • البقاء خارج
        
    • أتجنب
        
    • تجنبها
        
    • تبقى بعيداً عن
        
    • تفادي
        
    • لتفادي
        
    • تجنّب
        
    • البقاء بعيدا
        
    • البقاء بعيداً
        
    • البقاء بعيدين عن
        
    • هو الابتعاد
        
    • أن نبتعد
        
    • أظل بعيداً
        
    Yani tilkilerle tavşanları düşünün, tavşan, tilkiden uzak durmak için her yolu denerken tilki de etrafta devriye gezerek tavşan arar. TED فإذا تخيلت الأرانب والثعالب، تحاول الأرانب تجنب الثعالب بأي ثمن، بينما تجوب الثعالب المنطقة محاولةً البحث عن الأرانب.
    Bence onları tanıyan herhangi biri, onlardan mümkün olduğunca uzak durmak ister. Open Subtitles و أنا أعتقد أن أي شخص يفكر بالصواب فهو يريد الإبتعاد بقدر الإمكان عنهم
    Bol iç çamaşırı giymek, ilaç içmek jakuzilerden uzak durmak gibi. Open Subtitles مثل ان يرتدى سراويل واسعة و تناول المكملات الغذائية و البقاء خارج الحوض الساخن
    Yani semptomları tetikleyen her şeyden uzak durmak zorundaydım. TED لذا كان علي أن أتجنب أي شيء قد يثير تلك الأعراض
    Tavan yüzünden yatak odalarından birine davetsiz şekilde girmeyesiniz diye uzak durmak en iyisi. Open Subtitles الافضل تجنبها لعلك تحصل على دخول غير متوقع إلى أحد غرف النوم سيدى عن طريق السقف
    Dikkat etmeniz gereken tek şey pencerelerden uzak durmak. Open Subtitles كل الذي يجب أن تقلق حوله هو أن تبقى بعيداً عن النوافذ
    Bir şirket araştırması vardı ve şunu diyordu ırklardan uzak durmak yerine akıllı şirketler tam olarak sorunun üzerine gidiyorlar. TED هنالك دراسة تثبت أنه بدلًا من تفادي العرق، الشركات الذكية حقًا بالواقع تقوم بمواجهته.
    Beladan uzak durmak bazen imkansız oluyordu. TED و محاولتك لتفادي المشاكل، كانت لا مفرّ منها.
    Maceracılığın ilk kuralının tanıdık muhitlerden uzak durmak olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني أن أول قاعدة للتسلّل هي تجنّب المناطق التي يتعرّف فيها الناس عليك.
    Ama hala senin gibi bu işten uzak durmak isteyenler var. Open Subtitles لكن هناك القلة من امثالك يودون البقاء بعيدا عن الامر
    Bu adamdan uzak durmak istiyorum? Open Subtitles أريد البقاء بعيداً عن ذلك الشخص ، حسناً ؟
    Sakın unutma balım. Girdaptan uzak durmak zorundayız. Open Subtitles تذكّري يا عزيزتي، يجب علينا البقاء بعيدين عن التيار البحري.
    Yapacağım tek bir şey var, o da boktan işlerden uzak durmak, tamam mı? Open Subtitles الشئ الوحيد الذي سأفعله هو الابتعاد عن هذا الجنون ، مفهوم؟
    Beladan uzak durmak için kafam önümde yürürdüm, kimseyle göz göze gelmeden. Open Subtitles كنت مقتنعة أن الطريقة للإبتعاد عن الأذى، هي بالمشي في الشارع مع تجنب النظر إلى عين أحدهم
    Tek bildiğim, gardan uzak durmak gerektiği. Open Subtitles أي خطط هذه الليلة ؟ كل ما أعرفه هو تجنب المركز الكبير
    Ve bunun anlamı aynı zamanda şekere duyulan isteği canlı tutan yapay tatlandırıcılardan da uzak durmak demekti. Open Subtitles وهذا يعني تجنب مواد التحليه ايضا التي تعمل على جعل اللهفة إلى السكر حية
    Yüzünü hatırlamıyorum ama hepimizin bildiği tek şey eski kahverengi tırın içindeki kaçıktan uzak durmak. Open Subtitles ، لم أعرف شكل وجهه لكنّنا جميعاً علمنّ أنّه يجب الإبتعاد . عن ذلك القبيح سائق الشاحنة البنيّة القديمة
    Tek yapmam gereken silahlarının menzilinden uzak durmak. Open Subtitles وكل ما علي فعله هو البقاء خارج مدى بنادقهم
    Bu utanç verici sessizlik anlarından uzak durmak isterim. Ama sorun değil. Open Subtitles و أتجنب تلك اللحظات المحرجة القصيرة لكن كل شىء بخير
    Gözcüler hangi caddeden gitmek, hangisinden uzak durmak gerektiğini bilirlerdi. Open Subtitles المراقبون يحددون الشوارع الآمنة والشوارع التي عليهم تجنبها
    Aslında, Jane Caddesi'nden uzak durmak isteyebilirsin. Open Subtitles في الواقع، الأفضل أن تبقى بعيداً عن شارع جاين.
    Kendi sorunları var zaten, hastalıktan uzak durmak gibi. Open Subtitles لديهم مشاكلهم الخاصة، مثل تفادي العدوى بأنفسهم.
    Sizin savaşlarınızdan, mücadelenizden, uzak durmak için ormanda kalıyoruz. Open Subtitles بقينا في الغابة لتفادي حروبكم ونزاعاتكم وما ينتج عنها من كوارث ، وها أنتم
    Belki de duygulardan uzak durmak adına verdiğim diğer kararları yeniden gözden geçirmeye değer. Open Subtitles ربما يستحق أن أعيد التفكير بإستنتاجات أخرى قمت بها بخصوص تجنّب... العواطف.
    Tek yapmamız gereken, ondan uzak durmak o bizi gerçeğe götürecektir. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو البقاء بعيدا عن طريقه،
    Bir insana olan sevgini göstermenin tek yolu ondan uzak durmak. Open Subtitles السبيل الوحيد لإظهار حبّك لبشري هوّ البقاء بعيداً
    Birbirimizden uzak durmak zorundayız. Open Subtitles علينا البقاء بعيدين عن بعضنا
    Buralara gelmemin tek sebebi sizlerden uzak durmak istememdi. Open Subtitles كل الغرض من بقائي هنا هو الابتعاد عنكم أيها القوم..
    Sanırım bugün kasabadan uzak durmak yapılacak en iyi şey. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن نبتعد عن المدينة اليوم.
    - Planım, ipten uzak durmak. Open Subtitles - خطتى هي أن أظل بعيداً عن حبل المشنقة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more