"uzaklaştırmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • إبعادك
        
    • أبعدها
        
    • إبعاد
        
    • إبعاده
        
    • إبعادي
        
    Bu yüzden seni uzaklaştırmaya çalışıyordum ama başaramıyorum. Open Subtitles لهذا السبب حاولت إبعادك ولكن لا يمكنني ذلك.
    Nancy'nin peşinde! Seni Nancy'den uzaklaştırmaya çalışıyordu! Open Subtitles إنها نانسى إنه يريد إبعادك عنها
    Seni ondan uzaklaştırmaya çalıştığım için üzgünüm. Open Subtitles أشعر بالسوء لأنني حاولت إبعادك عنها
    Evet, onu otelden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Open Subtitles نعم, لقد كنت أحاول أن أبعدها بعيداً عن الفندق
    Ekranı onlardan uzaklaştırmaya çalışırsanız durmadan bağıracaklardır. TED وإذا حاولت إبعاد الشاشة عنهم ستتوالى صرخاتهم.
    Karısından uzaklaştırmaya çalışın siz. Open Subtitles لنرى إذا كان بإمكانك إبعاده عن زوجته
    Daha iyi bilmesem beni çeşmeden uzaklaştırmaya çalıştığını sanırdım. Open Subtitles إن لم أكن أعرف على نحو أفضل، لاعتقدت أنكِ تحاولين إبعادي عن هذه النافورة
    - Seni uzaklaştırmaya çalışmıyorum. Open Subtitles -أنا لا أحاول إبعادك -أتحاول إبقائي؟
    Ve seni uzaklaştırmaya çalışan ben oluyorum! Open Subtitles من جديد ! و أنا من يحاول إبعادك عنى
    Seni Jake'den uzaklaştırmaya çalıştığımı mı düşünüyorsun? Open Subtitles -تعتقدين أنني أحاول إبعادك عن (جيك)؟
    * Seni kendimden uzaklaştırmaya çalışsam da * Open Subtitles * حتى لو حاولت إبعادك *
    Seni uzaklaştırmaya çalışıyordum. Open Subtitles -كنتُ أحاول إبعادك .
    Onu uzaklaştırmaya çalıştım. Open Subtitles تعلمين ،بأنني حاولت أن أبعدها
    Onu uzaklaştırmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولتُ أن أبعدها.
    Benim anım bile Dumbledore'u şatodan uzaklaştırmaya yetti. Open Subtitles لقد تم إبعاد دومبلدور من القلعة بسبب ذكراى وحسب
    Muhtemelen kendilerini mevcut durumdan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Open Subtitles المُحتمل أنّهم حاولوا إبعاد أنفسهم عن الوضع،
    Zoey de Ted'a âşık ama evli olduğu için kuzenini Ted'e ayarlayarak onu kendinden uzaklaştırmaya çalışmış. Open Subtitles (زوي) تحب (تيد) لكنها متزوجة لذا حاولت إبعاده بتعريفه على قريبتها
    Michael hayatıma girdiğinde korktum ve onu uzaklaştırmaya çalıştım. Open Subtitles وعندما فعل (مايكل)، شعرت بالخوف وحاولت إبعاده
    Bir şeyler beni uzaklaştırmaya çalışıyor. Open Subtitles هنالك شيء حاول إبعادي عن هنا
    Beni davadan uzaklaştırmaya mı çalışıyormuş? Open Subtitles كانت تحاول إبعادي من القضيه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more