"uzanıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تمتد
        
    • يمتد
        
    • ممتد
        
    • مستلقية
        
    • طول الطريق
        
    Bir babasın ve hayatta kalma içgüdün çocuklarına kadar uzanıyor. Open Subtitles إنّك والد الذي يملك غريزة النجاة التي تمتد إلى أطفالك.
    Onun uyanmasını gerektirecek bir şey yok, o yüzden ertelemenin etkileri sınırlı olmuyor, sonsuza kadar uzanıyor. TED لا يوجد له موعد يستيقظ من أجله . إذاً ، تأثير التأجيل لن يُحتوى و بالتالي ، هذه الأعمال ستستمر و تمتد للأبد ..
    Sahel bölgesi Sahra Çölü'nün güneyinde kalan yarı kurak alan. Batıda Atlantik'ten, doğuda Kızıldeniz'e uzanıyor. TED منطقة الساحل هي منطقة شبه قاحلة جنوب الصحراء الكبرى تمتد من المحيط الأطلسي في الغرب إلى البحر الأحمر في الشرق
    Komutanım düşünüyordum da. Bariyer tesisin etrafında kilometrelerce uzanıyor. Open Subtitles سيدي اعتقد ان الحاجز يمتد لعده اميال حول المنشأه
    Yerçekimi kanunu bu. Arazin vadi boyunca bir yamaçtan diğerine uzanıyor. Open Subtitles إنه قانون الجاذبية وموقعك يمتد من الحافة إلى الحافة بعرض الوادي اللعين
    Karaciğerin çenenden... kasıklarına kadar uzanıyor. Open Subtitles كبدك ممتد من ذقنك حتى أعضائك الحساسة لذا أقترح عليك الإقلاع عن الشراب
    Bir sandalyenin üzerinde mi oturuyorsun yoksa uzanıyor musun? Open Subtitles أكنتِ تجلسين على كرسي أم كنتِ مستلقية؟ -كنتُ مستلقية
    Buna orak deniyor. Kafanızın ön kısmından arka kısmına kadar uzanıyor. Oldukça sert bir şey. TED والتي تسمى بالمنجل، وهي تبدأ من مقدمة الرأس على طول الطريق حتى مؤخرة الرأس، وهي صلبة جداً.
    Klitorisi bu küçük bezelye boyutundaki çıkıntı olarak düşünüyoruz fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor. TED قد نعتقد أن البظر هو هذه العقيدة الصغيرة القريبة من حجم حبّة البازلاء، ولكن في الحقيقة فهي تمتد عميقاً في جسم الأنثى.
    Size temin ederim ki; Doris Duke Charitable Foundation'ın eli bugünden itibaren hepinize dostlukla uzanıyor. TED أنا أعدكم أن ذراع مؤسسة دوريس دوك الخيرية تمتد رحبة بالصداقة والتعاون حاليا وللسنوات القادمة.
    Bir güvenlik risk alanı gemiden 25 metre ileriye uzanıyor. Open Subtitles هناك منطقة يحتمل فيها وجود مخاطر بيولوجية تمتد 25 مترا من السفينة
    Bir fırtına olamaz. Bütün ufka uzanıyor. Open Subtitles لا يعقل أن تكون عاصفة فهي تمتد عبر الأفق
    Burası, Yerkabuğu'nun dev bir levhâsının kenarı ve bu noktadan başlayarak 7.000 km boyunca Atlas Okyanusu'nun dibinden ABD'nin diğer ucundaki California'ya kadar hiç kırılmadan uzanıyor. Open Subtitles هذه حاّفة صفيحة عملاقة من غلاف الأرض والتي تمتد متصلةً لـ 7000 كيلومتر، تماماً من هذه النقطة، تحت المحيط الأطلسي،
    Aslında işin doğrusu, hikayemiz zamanın çok çok gerisine uzanıyor. Open Subtitles لكن في الحقيقة قصتنا تمتد رجوعاً الى ما هو ابعد من هذا الزمن
    Aslında işin doğrusu, hikayemiz zamanın çok çok gerisine uzanıyor. Open Subtitles لكن في الحقيقة، فإن حكايتنا تمتد الى ما هو أبعد من ذلك
    Oyuk kalça kemiğinden uyluğa kadar uzanıyor ve kemik boyunca parçalanmış görünüyor. Open Subtitles إنّ هذا النحت الذي يمتد من العظم الحُرقفي إلى عظم الفخد إنّه عميق، ويبدو أنّه إخترق العظم
    Tel otomatik olarak uzayıp kısalmak suretiyle destek boyunca gövdedeki bir çapaya kadar uzanıyor. Open Subtitles هذا السلك يمتد ويتقلص ليمتص .القوة التي تعمل على الجناح التي تمر عبر الدعامة إلى المرساة .الموجودة على هيكل الطائرة
    Dirsek kemiğindeki çıkıntının fossasına kadar uzanıyor. Open Subtitles يبدو أنّه يمتد وصولا إلى الحفرة الزجية لعظم الزند.
    I-10 ülkenin en işlek yollarından. California'dan Florida'ya uzanıyor. Open Subtitles الطريق 10 من أكثر الطرق إزدحاما بالبلاد وهو يمتد من كاليفورنيا إلى فلوريدا
    Kaliforniya'dan Arizona'ya ve Meksika'nın içine kadar uzanıyor. Open Subtitles مممـ إنه ممتد من كاليفورنيا الى أريزونا ومن ثم الى المكسيك
    "Issız çölde bir yol gibi önümde uzanıyor. Open Subtitles ممتد من قبلى مثل طريق سريع فى الصحراء
    Keşke şu an yanında uzanıyor olsaydım. Open Subtitles كم أتمنى لو كنت مستلقية بالقرب منك الآن
    Benim odamda uzanıyor. Open Subtitles لذا هي مستلقية في غرفتي
    Sağ alt köşedeki New York ve yukarıda Washington DC'ye kadar bir ışık hattı uzanıyor. TED يوجد في الأسفل مدينة نيويورك في أدنى اليمين، وهي حزمة من الضوء على طول الطريق حتى العاصمة واشنطن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more