New Rochelle Rotary Kulübü'nün, 1919'a kadar uzanan bir geçmişi var. | Open Subtitles | نادي روتاري نيو روتشيل يعود تاريخه إلى عام 1919 |
Bu, en azından Nixon'ın hapisten yırttığı döneme kadar uzanan bir akım. | Open Subtitles | هذا اتجاه يعود تاريخه على الأقل إلى وقت تجنب (نيكسن) عقوبة السجن |
Ve aşağıya doğru uzanan bir orman ve akarsu bulduk. | Open Subtitles | و قد قمت بالنزول للوادي الصغير حيث كان هناك الجدول و أشجار نركض خلالها |
Ve aşağıya doğru uzanan bir orman ve akarsu bulduk. | Open Subtitles | و قد قمت بالنزول للوادي الصغير حيث كان هناك الجدول و أشجار نركض خلالها |
Karıncalar yerin altına doğru yedi metre kadar uzanan bir tünel ağı kazmış. | Open Subtitles | حفر النمل شبكةً من الأنفاق تمتد إلى الأسفل لما يربو عن 7 أمتار. |
Ve burdan çöle kadar uzanan bir imparatorluk inşa edeceğiz. | Open Subtitles | و من هنا سنبني إمبراطوريه تمتد حتى تصل إلى الصحراء |
Ve Batı Avrupa'dan Orta Doğu'ya Afrika'nın bazı bölümlerini ve Akdenizin tamamını kapsayan her yöne binlerce kilometre uzanan bir bölgeyi yönetiyordu. | Open Subtitles | و هو يحكم منطقة تمتد لالاف الاميال من غرب اوروبا و الشرق الاوسط مرورا باجزاء من افريقيا و البحر الابيض المتوسط بأكمله |
Az parayla seyahat etmeyen biri olarak, görebileceğimiz en uzak noktaya uzanan bir kervan götürdü. | TED | ولأنه ليس ممن يسافر بميزانية محدودة، أحضر قافلة تمتد على مد البصر. |
Atomaltı ölçülerden evrenin en uzak bölgelerine kadar uzanan bir eğilim... | TED | إنها تمتد من المقياس الذري إلى أبعد الأمكنة في الكون. |
Günaydınla hoşçakal arasında biryer zamanın kıymığının battığı sonsuz, bakir bir ay pörtlemiş omuzlara umutsuzca yapışan bir çene ve bu çeneye dek uzanan bir alın. | Open Subtitles | مكان ما بين صباح الخير ووداعا، القمر الأبدية، دون أن تمس بريكيد مطلي من الوقت، جبهته التي تمتد تتجاوز ذقنه |
Bu çekirdek, her bir yılı tabaka tabaka kaydeden geçmişe uzanan bir kütük. | Open Subtitles | وهذا اللبّ هو عملية تسجيل لكل سنة طبقة بعد طبقة بعد طبقة تمتد عائدة بالزمن للوراء |