"uzun bir süre" - Translation from Turkish to Arabic

• لفترة طويلة
• لمدة طويلة
• وقت طويل
• فترة طويلة
• لبعض الوقت
• لأكثر من
• مدة طويلة
• زمن بعيد
• لفتره طويله
• لوقتٍ طويل
• لأطول وقت
• لوقت طويل
• ولوقت طويل
• لمده طويله
• لمدّة طويلة

Görünüşe göre ölmeden önce uzun bir süre orada kalmışlar.
يبدو انهم كانوا في الخارج لفترة طويلة قبل ان يقتلوا

Telefon kayıtları onu yirmiye yakın suçla ilişkilendiriyor ama biri bile cinayet değil. uzun bir süre buralarda olmayacak.
المكالمات الهاتفية كافية لربطه بـ 20 تهمة جنائية مختلفة هذا من دون حساب جريمة القتل، سيسجن لفترة طويلة جداً

Ayrıca tehlikenin geldiğine dair ipuçlarını hatırlayıp ayırt edebiliyorlar. Ve ziyaretlerinden çok uzun bir süre sonra bile mekânları hatırlayabiliyorlar.
هي تتذكر وتستطيع أن تفرق بين السبل التي تنذر بالخطر وتستطيع أن تتذكر مواقع مهمة حتى بعد زيارتها لمدة طويلة.

Tamam Jessa, uzun bir süre önce senden tavsiye almayı bırakmıştım.
حسنا جيسا انا توقفت عن اخذ نصائح منك منذ وقت طويل

Çünkü, madam, belki de 200 yıl yeterince uzun bir süre.
لأنه , سيدتي , ربما 200 عام فترة طويلة بما يكفي.

uzun bir süre Ülkenden uzak yaşadın, Ne elde ettin?
لقد عشت في الخارج لفترة طويلة , ما كنت وجدت؟

Yanıma oturup bana sarıldı. O şekilde uzun bir süre durduk.
جلست معي على الأرض ، وبقينا على تلك الحالة، لفترة طويلة

Ayrıca uzun bir süre Christian'dan uzak kalmak istemiyorum sanırım.
كما أني لا أريد أن أبتعد عن كريستيان لفترة طويلة

Yunanlılar ne olacağı hakkında düşündüler, tanrılar, insanlar ve ölümsüzlüğün iç içe geçtiği uzun bir süre boyunca
حسنا، فكر الإغريق حول ما يحدث عندما تخلط الآلهة والبشر والخلود لفترة طويلة.

Tarih boyunca oldukça uzun bir süre insanların kalbin ne işe yaradığına dair bir fikri yoktu.
لفترة طويلة من التاريخ، لم يتوفر لدى البشر أي فكرة عن دور القلب.

Seni orduya teslim edersem ortadan uzun bir süre yok olacağını da biliyorum.
وأعرف أنّي لو سلمتك للجيش، سوف تختفي فى مكانٍ ما لمدة طويلة جدًا.

uzun bir süre boyunca Jean-Claude dünyanın en büyük maceracılarından biriymiş.
لمدة طويلة كان جون كلود من المغامرين العظماء الذين عرفهم العالم

Yani yarasalar oldukça uzun bir süre arkadaşlarını hatırlıyor.
إذاً هذه الخفافيش تتذكر أصدقاءها لمدة طويلة جداً.

O ders kitabını okumayalı oldukça uzun bir süre geçmiş.
حسنا, لقد مر وقت طويل منذ ان قرأت هذا الكتاب

Eğer beş parasızsan, iki yakanı bir araya getirmeyle yaşanacak çok uzun bir süre.
وهذا بالفعل وقت طويل لتغطية نفقاتك إن كنت مفلساً.

Yapma ama Skinny. uzun bir süre boyunca göreceğim son insanlar bunlar.
بربك سكيني، وهؤلاء آخر الناس و انا متشوق لرؤيتهم بعد فترة طويلة.

uzun bir süre senden haber alamayacağım.
أنا ربما لن استقبل رسائلك من جديد لبعض الوقت

İki yıldan uzun bir süre sessiz kaldım. Bu süreyi, neden başaramadığımızı anlamaya çalışarak olan biteni düşünerek değerlendirdim.
بقيت صامتا لأكثر من عامين، واستخدمت الوقت للتفكير حول كل ما جرى، محاولا فهم لماذا جرى.

Bu çok kötü. Büyükbaba uzun bir süre önce bunu yapmayı bıraktı.
هذا سيء جدا، جدي توقف عن صنع خبز بونغ منذ مدة طويلة

Avukat sorunumuzu çok uzun bir süre önce çözdük.
لقد قمنا بحل مشكلة المحامى الذى لدينا منذ زمن بعيد

Jeff, çok hata yaptık ve uzun bir süre şanssızdık.
"جيف" لقد كنا على خطأ كثيرآ وتعيسى الحظ لفتره طويله

"Bunu uzun bir süre inkâr etmeye çalıştım çünkü seni seviyorum"
لقد كنت أحاول إنكار هذه الحقيقة" لنفسي لوقتٍ طويل لأنني أحبكِ"

Büyük ihtimalle profesyonel kalmak en iyisi en azından mümkün olduğunca uzun bir süre.
بمهارة ,لأطول وقت يمكننا أعنى ,أننا جميعاً إن بقينا هنا وقت أكثر

uzun bir süre benimle konuşmadı, çünkü ailemi küçük düşüreceğimi düşünüyordu.
ولم تكلمني لوقت طويل جداً لأنها أعتقدت بأني سأخيب آمال عائلتي

Ne olursa olsun uzun bir süre yanında kalabilmenin bir yolunu bulacağım.
سأجد طريقة لأعود إليك ولوقت طويل مهما حدث

O günden sonra çok uzun bir süre herkes onu "Şampiyon" diye çağırmıştı.
لمده طويله بعد ذلك " " "كل شخص كان يطلق عليه " البطل

Anahtar tanığı uzun bir süre için hapiste olacağından bir de kaçma suçunu da eklersek...
والذي سيكون لمدّة طويلة جداً حالما نضيف تهمة الهروب إلى ذلك