"uzun bir yol var" - Translation from Turkish to Arabic

    • طويلة لنقطعها
        
    • انه طريق طويل
        
    • هنالك مسير طويل لقطعه
        
    • لقد قطعت شوطًا طويلاً نحوه
        
    • لدينا طريق
        
    • لديهم طريق طويل لتعديل النتيجة
        
    • لدي طريق طويل
        
    • طريق طويل من
        
    • علي السير أميالاً
        
    • إنه طريق طويل
        
    • الطريق طويل
        
    • أمامنا الكثير
        
    • أمامنا طريق
        
    • أمامنا رحلة طويلة
        
    • أمامنا مشوار طويل
        
    Yapmak zorundasınız çünkü önümüzde yürüyecek uzun bir yol var. Open Subtitles ستفعلون هذا لأن أمامنا مسافة طويلة لنقطعها
    Berlin'e uzun bir yol var. Open Subtitles "انه طريق طويل جداْ إلى "برلين
    Bunu dile getirmek isterim ki, şey... aradığın affedilme meselesi için... bayağı uzun bir yol var. Open Subtitles لا بدّ أن أقول أنّ ... موضوع العفو هذا الذي كنت تسعى خلفه لقد قطعت شوطًا طويلاً نحوه
    Elimizden geldiğince çabuk başlarsak iyi olur, önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles علينا أن نبدأ بأسرع وقت ممكن لأن لدينا طريق طويلة تنتظرنا
    Eagles ilk çizgiyi geçmiş olsa bile... sayı yapmak için önlerinde hala uzun bir yol var. Open Subtitles و الان , اذا النسور التقطوا اول سقوط لهم سيبقى لديهم طريق طويل لتعديل النتيجة
    Tekrar basketbol oynayacaksam, katetmem gereken uzun bir yol var önümde. Open Subtitles لدي طريق طويل اذا كنت سألعب كرة السله مجدداً
    Hastanın iyileşmesi için önünde uzun bir yol var. Open Subtitles لا يزال امام المريض طريق طويل من النقاهة امامه
    Blue Ridge'e ulaşana dek önümde çok, çok uzun bir yol var. Open Subtitles علي السير أميالاً وأميالاً وأميالاً وأميالاً قبل الوصول ل"بلو ريدج"
    Şehir dışına uzun bir yol var. Bence en hızlısı metroya binmek. Open Subtitles إنه طريق طويل في المدينة أعتقد أن المترو ربما يكون أسرع شيء
    Eve kadar uzun bir yol var. Lavabonuzu kullanabilir miyim? Open Subtitles إنَّ الطريق طويل إلى المنزل، لذا هل يمكنني استخدام حمَّامكم؟
    Hedeflere giden o yoldayız ama daha önümüzde oldukça uzun bir yol var. TED كنا قد قطعنا بعض الطريق لكن ما زال أمامنا الكثير لننجزه.
    Birisinin hayatına güzellik katma fikrine gelince, işitme yetisi için katetmemiz gereken çok uzun bir yol var. TED وحتى عندما يتعلق الأمر بهذه الفكرة لاستعادة الجمال لحياة شخص ما, أمامنا طريق طويل حين يتعلق الأمر بتجارب الأداء.
    Benzinimiz bitiyor gibi görünüyor. Dolduralım, önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles يبدو إننا نحتاج للوقود , لذلك سنتوقف أمامنا رحلة طويلة
    Ama iyi olmamıza daha uzun bir yol var. Open Subtitles ولكن ما زال أمامنا مشوار طويل حتى يصبح بخير
    Yapmak zorundasınız çünkü önümüzde yürüyecek uzun bir yol var. Open Subtitles ستفعلون هذا لأن أمامنا مسافة طويلة لنقطعها
    Omashu'ya bugün ulaşmak istiyorsak önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles لدينا مسافة طويلة لنقطعها إذا أردنا الوصول إلى (أوماشو) اليوم
    Aşağı uzun bir yol var. Open Subtitles انه طريق طويل للأسفل
    Aşağıya uzun bir yol var. Open Subtitles انه طريق طويل للأسفل
    Bunu dile getirmek isterim ki, şey... aradığın affedilme meselesi için... bayağı uzun bir yol var. Open Subtitles لا بدّ أن أقول أنّ... موضوع العفو هذا الذي كنت تسعى خلفه لقد قطعت شوطًا طويلاً نحوه
    Fakat önümüzde uzun gidilecek uzun bir yol var. İşin anahtarı kontrolü elimizde tutmaktır. Open Subtitles ولكن لدينا طريق طويل لنسلكه المفتاح هو احكام السيطرة
    Eagles ilk çizgiyi geçmiş olsa bile... sayı yapmak için önlerinde hala uzun bir yol var. Open Subtitles و الان , اذا النسور التقطوا اول سقوط لهم سيبقى لديهم طريق طويل لتعديل النتيجة
    Kendime güvenim üstüne hala çalışıyoruz, ...ama hala bu konuda almam gereken uzun bir yol var. Open Subtitles اننا نعمل بإصرار لكن بقي لدي طريق طويل للوصول ، دكتور راسين
    Önünde uzun bir yol var, iyi olacaksın. Open Subtitles لديك طريق طويل من أمامك ولكنك ستكوني بخير
    Blue Ridge'e ulaşana dek önümde çok, çok uzun bir yol var. Open Subtitles علي السير أميالاً وأميالاً وأميالاً وأميالاً قبل الوصول ل"بلو ريدج"
    Setauket ve York arasında uzun bir yol var ve o yolda da pek çok bela var. Open Subtitles "إنه طريق طويل بين "ستوكيت" و"نيويورك وهناك الكثير من المتاعب على هذا الطريق
    Kaliforniyaya uzun bir yol var. Open Subtitles الطريق طويل إلى كاليفورنيا
    Hala önümüzde uzun bir yol var. Hızını koru Frankie. Open Subtitles حسنا، مازال أمامنا الكثير لننتظره
    Tamam, bilmelisiniz ki, Bunu söylüyorum çünkü önümüzde uzun bir yol var, Open Subtitles حسناً، فقط لكي تعلموا ولأنّ أمامنا طريق طويلة
    Sakin olun, Bay Sullivan. Önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles "إهدأ, سيد "سوليفان فما زال أمامنا رحلة طويلة
    Önümüzde uzun bir yol var. Open Subtitles حسناً، أمامنا مشوار طويل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more