Ayrıca Uzun bir yolculuk olacak ve yalnızlaşabilirim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنها رحلة طويلة و ربما أكون وحيداً |
Ayrıntıları yolda anlatırım. Uzun bir yolculuk alacak. | Open Subtitles | سأخبرك بالتفاصيل في الطريق إنها رحلة طويلة |
Bunun için bana teşekkür edeceksin. Uzun bir yolculuk olacak, ve emin ol acıkacağız. | Open Subtitles | اشكروني لاحقاً انها رحلة طويلة وهذا القندس يجوع سريعاً |
- Uzun bir yolculuk ve küçük bir zaferdi, Majesteleri. | Open Subtitles | ؟ لقد كانت رحلة طويلة ياصاحب الفخامة, وآلت ببعض النتائج |
Daha aşikar seçimden kaçınarak Uzun bir yolculuk yaptın. | Open Subtitles | لقد قطعت درباً طويلاً لكي تتجنب, الخيار الأكثر وضوحاً |
Tam güçte Uzun bir yolculuk söz konusu olamaz. | Open Subtitles | أين أن رحلة طويلة بكل قوتها أمر مستبعد |
Bu Uzun bir yolculuk, dostum. Ama sonunda değecek. | Open Subtitles | إنها رحلة طويلة يا صديقي إنها تستحق ذلك في النهاية |
Uzun bir yolculuk olacak, acıkabileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | إنها رحلة طويلة بالسيارة، لذا نحتاج لطعام. |
Sıkışmak ister misin bilmiyorum. Uzun bir yolculuk. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا تريد أن تنزنق إنها رحلة طويلة |
Bu yorgun yavrular için Uzun bir yolculuk. | Open Subtitles | إنها رحلة طويلة على الأشبال المنهَكة |
Uzun bir yolculuk olacak. Ailene ne diyeceksin? | Open Subtitles | انها رحلة طويلة ماذا ستخبرك عائلتك به؟ |
Uzun bir yolculuk olacak. Ailene ne diyeceksin? | Open Subtitles | انها رحلة طويلة ماذا ستخبرك عائلتك به؟ |
Evet General, New Liberty'den Uzun bir yolculuk oldu. | Open Subtitles | حسنا، جنرال، لقد كانت رحلة طويلة من عصر الحرية |
Daha aşikar seçimden kaçınarak Uzun bir yolculuk yaptın. | Open Subtitles | لقد قطعت درباً طويلاً لكي تتجنب, الخيار الأكثر وضوحاً |
Tam güçte Uzun bir yolculuk söz konusu olamaz. | Open Subtitles | أين أن رحلة طويلة بكل قوتها أمر مستبعد |
Buraya Baltimore a kadar Uzun bir yolculuk yapmış. | Open Subtitles | انها تأتي من رحلة طويلة الى هنا |
Bizler uzaklardaki Bonnie Kabilesinden Uzun bir yolculuk yaptık. | Open Subtitles | لقد إرتحلنا من أراضي عشيرة (بوني) البعيدة |
Önemli değil. Uzun bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | لاتقلق، إنّها رحلة طويلة. |
Böylesine Uzun bir yolculuk en azından bir jenerasyonun tüm hayatını uzayda geçirmesi anlamına gelir. | Open Subtitles | مثل هذه الرحلة الطويلة تعني أن جيل كامل .. من البشر على الأقل سيضطر أن يعيش حياته . كلها فى الفضاء |
Uzun bir yolculuk sırasında, arabayla geceleyin ormana girmişler. | Open Subtitles | و يقودون سيارتهم في الغابة في الليل، برحلة طويلة |
Geri dönmek çok uzun sürecek. Kesinlikle Uzun bir yolculuk. | Open Subtitles | لن أعود أبداً ستكون رحلة طويلة |
Evet, ama bu bazılarımız için çok daha Uzun bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | أجل , ولكن ستكون رحله طويله للبعض منا ستعدين لعمرك الحقيقي |