Mesele şu ki Marcus, Will uzun süre önce okulu bitirdi. | Open Subtitles | ما أقصده يا ماركوس أن ويل ترك المدرسة منذ زمن طويل |
Fakat uzun süre önce fark ettim ki senin izlediğin yol, ölüm yolu kimseyi huzura veya aydınlığa kavuşturmaz. | Open Subtitles | لكنّي أدركت منذ زمن طويل بأن الدرب الذي مشيته هو درب القتل لا يؤدي أبدا إلى السلام و التنوير |
Ben bu kızın uzun süre önce aklını kaçırmış olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه الفتاة هي شعلة صغيرة انطفأت منذ وقت طويل. |
uzun süre önce bu binada bir zamanlar yaşamış bir ruh. | Open Subtitles | إنها الروح التي أعتادت العيش في هذا المبنى منذ وقت طويل. |
Kadınları çok seven biri olarak, bunu çok uzun süre önce öğrenmen gerekirdi. | Open Subtitles | الرجل الذى يُحب إمرأة مثلك كان يجب أن يتعلم ذلك منذ فترة طويلة |
Akrabalarımın başarıya giden yolda beni engellemesine izin vermemeyi uzun süre önce öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت قبل وقت طويل ألا أدع جينات الحمض النووي تقف في طريق نجاحي. |
Babam onun uzun süre önce köyde yaşayan biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرني والدي انها امرأة عاشت هنا منذ زمن بعيد |
Merak etmeyin, adamlarım. Eski hocam dövüşü uzun süre önce bıraktı. Değil mi, Jeong Jeong usta ? | Open Subtitles | لا تقلقوا يا رجال، معلمي قد توقف عن القتال منذ مدة طويلة |
Biliyor musun, hatırlıyorum da, çok uzun süre önce boyum yaklaşık bir metreydi, sadece otuz kiloydum, ama tam olarak senin oğlundum. | Open Subtitles | اتعرف؟ انا اتذكر منذ زمن طويل عندما كان طولى 3.5 قدم |
Evet, bana uzun süre önce para vermeye başlamalılardı. | Open Subtitles | كان يَجِبُ أنْ يَدْفعوا لي منذ زمن طويل. لايهم, لايهم |
...Şerif, eski eşimi utandırmak isteseydim bunu uzun süre önce yapardım. | Open Subtitles | شريف ، لو أردت إذلال زوجي السابق لكنت فعلت ذلك منذ زمن طويل |
Bana kalsa uzun süre önce satmıştım ya. | Open Subtitles | إن كان الأمر بيدى لكنت بعتها منذ وقت طويل |
Çok uzun süre önce başlamış olan yaz bitmiş... ve yerini başka bir yaza... ardından da sonbahara bırakmıştı. | Open Subtitles | الصيف الذى كان قد بدأ منذ وقت طويل أنتهى آخيراً وصيفاً آخر حل مكانة وخريف |
Çok uzun süre önce başlamış olan yaz bitmiş... ve yerini başka bir yaza... ardından da sonbahara bırakmıştı. | Open Subtitles | الصيف الذى كان قد بدأ منذ وقت طويل أنتهى آخيراً وصيفاً آخر حل مكانة وخريف |
Çünkü göndermeseydim, seni çok uzun süre önce gömmüş olacaktım. | Open Subtitles | لأنني لو لم أفعل، لكنت دفنتك هنا منذ فترة طويلة. |
Sizleri görmeden çok uzun süre önce de bu işi yapıyordum. | Open Subtitles | وكنت اقوم بهذا منذ فترة طويلة قبل ان اقابلكما |
Çok uzun süre önce terkedip gittiğim birşey üzerinde nasıl hak iddia edebilirim? | Open Subtitles | لكن كيف يمكنني المطالبة بشيء تخليت عنه منذ فترة طويلة جداً؟ |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
Bu doğru olsaydı uzun süre önce itiraf ederdin. | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحاً كنتِ ستخبرينني بذلك قبل وقت طويل |
Her zaman Lin'in de bunun bir parçası olmasını istedim ama buralara gelmesiyle ilgili umutlarımı uzun süre önce bıraktım. | Open Subtitles | كنت أريد دائما لين أن تكون جزءا منه، ولكن تخليت عن الأمل منذ زمن بعيد لم تأتي الى قربي. |
Bu tesadüf değildi. Ne kadar da körmüşüz! Bir şey bizi uzun süre önce bir araya getirmiş. | Open Subtitles | لقد كنا مخدوعين شيئ ما كان يجمعنا معا منذ مدة طويلة |
Tüm pompaları uzun süre önce buradan çıkarmam gerekti. | Open Subtitles | كان علي ان أخذ كل المضخات من هنا منذ وقت بعيد |
Aslında onu uzun süre önce yapmıştım ama sana verip vermemekte kararsızdım. | Open Subtitles | لقد رسمتها من وقت طويل ولكنى ترددت فى تقديمها لك |
İnsanların neyi neden yaptığını tahmin etmeyi uzun süre önce bıraktım. | Open Subtitles | لم أعد أخمّن سبب فعل النّاس لما يفعلونه منذ زمنٍ طويل |
Neden kızlar seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد |
İnan bana, tatlım, yıllarca denedim ama az önce konuştuğun kişi kız kardeşim olmaktan uzun süre önce çıktı. | Open Subtitles | ثقي بي يا عزيزتي لقد أمضيت أمداً أحاول فعل شيء و لكن تلك المرأة التي تحدثتِ إليها للتو لم تعد أختي منذ أمد طويل |
Sana çok daha uzun süre önce söylemem gereken bir şey, | Open Subtitles | إنه شئ كان على أن أقوله لك من فترة طويلة |
Kız kardeşlerle birlikte büyüdük. Mahremiyeti uzun süre önce bıraktık. | Open Subtitles | لقد كبرنا مع شقيقتين نسينا موضوع الخصوصية هذا منذ زمن |
Yanlışı düzelteyim sen gelmeden uzun süre önce mahvoldu bu aile. | Open Subtitles | للسجّل فقط، لقد كانت مدمّرة قبلكِ بكثيرٍ. |
Bir zamanlar bu aynı dünyada, bu aynı güneşin altında, sizden uzun süre önce... hatta maymun ve filden bile önce kurttan önce, bizondan, balinadan, mamuttan önce dinozorlar zamanında... | Open Subtitles | حدث مرة على نفس هذه الأرض تحت نفس هذه الشمس قبل وجودك بفترة طويلة |