"uzun zaman geçti" - Translation from Turkish to Arabic

• مر وقت طويل
• مضى وقت طويل
• مرّ زمن طويل
• مضى وقتاً طويلاً
• لقد مضى وقت

Maden kolonisinde bize ihanet etmenizden bu yana uzun zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ خداعك لنا في تلك مستعمرة التنقيب

Çok uzun zaman geçti. Baypastan çıkmalı.
لقد مر وقت طويل يجب أن نفصلها عن المجازة

Tatlım uzun zaman geçti ama performansımız hiç düşmemiş aynı Maldiv Adaları'ndaki yattaki gibiydik.
حسنا عزيزتي لقد مر وقت طويل ولكني لا اظن اننا تقدمنا خطوة واحدة نحن جيدان على الارض

O bilgi parçasına son erişilmesinin üzerinden uzun zaman geçti ve bir dahaki ihtiyaç olacak zamana kadar muhtemelen yine uzun bir zaman geçecektir.
إذا كان قد مضى وقت طويل منذ نفاذكم إلى تلك المعلومات، فعلى الأغلب سيمرّ وقت طويل قبل العودة إليها من جديد.

uzun zaman geçti ama...
أقصد , أعلم أنه مضى وقت طويل على ماحدث..

O gece ağlaya ağlaya uyudum, şey... Her neyse, üstünden uzun zaman geçti.
وأعتقد أنّني بكيت بشدّة حسناً، على أيّة حال، مرّ زمن طويل

Bilmiyorum. Onunla konuşmam gerek. Çok uzun zaman geçti.
لا أعرف، يجب أن أتحدث معه فقد مضى وقتاً طويلاً

Bir şeyler yazmamın üzerinden uzun zaman geçti.
لقد مضى وقت طويلا جدا منذ أن كتبت شيئا بنفسي.

Onun doğru seçim olduğunu biliyorsun hem yeterince uzun zaman geçti.
،تعرفين أنه الخيار الأنسب وقد مر وقت طويل بالفعل

En son yanımızda bir çocuk olmadan dışarı çıkmamızın üzerinden çok uzun zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ أن خرجنا سوياً بدون أي ولد بيننا.

Aradan uzun zaman geçti de...
مر وقت طويل منذ أن فعلت أمراً من تلك الأمور

Paul hayatında başını bir çok derde soktu, fakat o günden beri uzun zaman geçti.
تعرض لمشاكل في حياته لكن مر وقت طويل

En son seks yaptığından beri uzun zaman geçti bu yüzden değişen bir şey var mı diye merak ediyorsun?
أنه مر وقت طويل منذ ممارستي الجنس... ...تتساءلين إن كان سيتغير الأمر؟

Son masajımın üzerinden çok uzun zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ آخر جلسة تدليك لكي

Seni en son Everlasting' de gördüğümden beri uzun zaman geçti.
لقد مر وقت طويل منذ رأيتك في الابدية

Bizim eve geleli uzun zaman geçti.
لقد مضى وقت طويل .منذُ أن جئتُما للبقاء معنا

Kahvaltıdan beri uzun zaman geçti.
مضى وقت طويل منذ الأفطار أليس كذالك ؟

Birbirimizi son gördüğümüzden beri uzun zaman geçti.
مضى وقت طويل منذ آخر مرة رأينا بعضنا

Senden haber almamın üzerinden çok uzun zaman geçti.
ولقد مضى وقت طويل منذ آخر خطاب

Çekici bir eşim olmayalı uzun zaman geçti.
مضى وقت طويل على وجود رفقة جذابة