"vücudumuzu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجسادنا
        
    • جسدنا
        
    • أجسامنا
        
    • اجسادنا
        
    vücudumuzu yalnızca dünyevi dış bir nesneymiş gibi deneyimlemiyoruz, onu içimizde de hissediyoruz. TED نحن لا نختبر أجسادنا كأشياء فى العالم من الخارج فقط، نحن أيضاً نختبرها من الداخل.
    Bir gün vücudumuzu robot parçalarıyla bile birleştirebiliriz. TED ربما سنتمكن يوماً ما من دمجِ الأطرافِ الروبوتيّة مع أطراف أجسادنا.
    kendi vücudumuzu çalıştıran yazılım programlarını anlıyoruz. TED نحن نفهم البرمجيات التي تجعل أجسادنا تعمل.
    İnsanlık, bir 'Alien'ın hayvansal vücudumuzu kontrol etmesi demektir. Open Subtitles الإنسانية تعني القوى الغريبة التي تتحكم في جسدنا الحيواني
    Çünkü düşüncelerimiz vücudumuzu tekrar tekrar yaratır, düzenler kurar. Open Subtitles لأن أفكارنا وعواطفنا هي التي تقوم باستمرار بإعادة تجميع وإعادة ترتيب وصنع جسدنا
    Aslında ikinci sorumuz gerçekten şuydu, Biliyoruz ki düşüncelerimiz vücudumuzu değiştiriyor, peki, vücudumuzun da düşüncelerimizi değiştirebileceği doğru mu? TED فالسؤال الثاني كان ، أنتم تعلمون نحن نعلم أن عقولنا تغير وتؤثر باجسامنا لكن هل صحيح أن أجسامنا تغير وتؤثر بعقولنا ؟
    İlk önce vücudumuzu suyla ovmalıyız, dedin. Open Subtitles لقد قلت أنه يجب ان نرش الماء على اجسادنا أولا
    Bu kombinasyonun doğru olması için vücudumuzu mesken belleyen bu mikropları belirli bir sırada almamız gerekli. TED حسناً، لنحصل على هذا المزيج حقاً، نحتاج أن نتلقى هذه الميكروبات التي تقطن داخل أجسادنا بترتيب معين.
    Aşk için vücudumuzu kullanmanın pek çok yolunu. Open Subtitles الأساليب المتعددة لاستخدام أجسادنا فى الحب
    Bu soğuk suyla, vücudumuzu yakmayacak sıcaklığa getireceğiz suyu. Open Subtitles ثم اجعل الأحواض دافئة بما يكفي لنضع أجسادنا فيها
    Biz vücudumuzu ve ruhumuzu 9.Şube'ye sunmadık. Open Subtitles نحن لم نبع أجسادنا وأرواحنا بعيدًا للقسم التاسع.
    Vücudumuzda bulunan kan dolaşımı tüm vücudumuzu dolaşıyor sonuç olarak buharlaşıp sonra yeniden buharlaşıyor. Open Subtitles كل شئ يتكرر دورياً الأرض تدور حول الشمس الدم يدور في أجسادنا الماء يتبخر، ويعود بحالة المطر ثم يتعرض مجدداً للتبخر
    Artık tatillere gidiyoruz, geceleri dinleniyoruz, araçlarımızı servise götürüyoruz, ama vücudumuzu dinlendirmeyi düşünmüyoruz. Open Subtitles 000 وجبة. لكننا لا نفكر بإعطاء أجسادنا القليل من الراحة.
    vücudumuzu oluşturan her şey ve ufukta gördüklerimiz bir süpernovadan gelmektedir. Open Subtitles كل ما يكوّن أجسادنا والأفق أتى من المستعرّات العظمى
    vücudumuzu tamamen boyamadığımız bir senaryo var mı? Open Subtitles أهناك أي سيناريو حيث لا ندهن أجسادنا بالكامل؟
    Bu şey vücudumuzu sonsuza dek kontrol altına almadan önce buradan kurtulmanı sağlamak için. Open Subtitles قبل أن يسيطر هذا الشيء على جسدنا للأبد
    Fakat çoğu zaman, endokrin sistemi vücudumuzu dengede tutmayı başarır. TED لكن في أغلب الأحيان، فإن جهاز الغدد الصمّاء قادر على حفظ أجسامنا في حالة توازن.
    Kıtalar arasında değişkenlik gösteren, yiyecekleri nasıl sindirip metabolize ettiğimizle veya bağışıklık sistemimizin vücudumuzu istila etmeye çalışan mikroplarla nasıl baş ettiğiyle ilgili, kıtalar arasında değişkenlik gösteren birkaç özellik daha mevcut. TED ولكن هناك بعض الاختلافات والتي تختلف بين القارات ولا يمكن رؤيتها بالعين وهي الطريقة التي نعالج فيها الاطعمة والاستقلاب الداخلي في اجسادنا وايضا ما يقوم به جهاز المناعة في التعامل مع الميكروبات حين تحاول اختراق اجسادنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more