"vücuttaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجسم
        
    Bu bileklikler, hayati belirtileri göndermeye tasarlanmış, vücuttaki elektrik sinyallerini. Open Subtitles هذه الأسوار تم تصميمها لنقل العلامات الحيوية والكهربائية من الجسم
    Bu yoğunluktaki bir pıhtılaşma bozukluğuna vücuttaki bir toksin sebep olabilir. Open Subtitles تجلط الدم هذا الحد يمكن أن يكون نتيجة السموم في الجسم.
    Üzerinde çok düşündüğümüz şeylerden biri, vücuttaki dokuların yapısını gerçekten anlamak. TED ولذلك فإن أحد الأشياء التي نفكر بها كثيراً هو في الحقيقة محاولة فهم بنية وهيكل الأنسجة في الجسم.
    vücuttaki bütün farklı dokuları birleştiren şey, kandır. TED وما هو الشيء الذي يربط بين مختلف الأنسجة في الجسم إنه الدم.
    vücuttaki tüm organlar tarafından metabolize edilebilir. TED يمكن استقلابه من قبل جميع الأجهزة في الجسم.
    Biyoloji derslerinden hatırlayabileceğiniz gibi kök hücreler olgunlaşmamış ve vücuttaki herhangi bir hücre çeşidine dönüşebilen hücrelerdir. TED وقد تتذكر من حصة الأحياء بأن الخلايا الجذعية هي خلايا غير ناضجة، قادرة على التحول إلى أي نوع من خلايا الجسم
    vücuttaki sodyum elektrolitler sulandırılmış hale gelir, hücrelerin şişmesine neden olur. TED الكترونات الصوديوم في الجسم فيخففه مسببا للخلايا أن تنتفخ
    Yumurta vücuttaki en büyük hücredir ve hücre dışı kalın şeker kabuğu ve zona pellusuda adındaki bir protein tarafından korunur. TED البويضة هي أكبر خلية في الجسم و محمية بغلاف ثخين و خارج خلوي من السكريات و البروتينات يدعى المنطفة الشفافة
    Zona pellusuda tüm girişlere ve birden fazla spermin girişine engel olur. Sperm, vücuttaki en küçük hücredir. TED هذه المنطقة تمنع دخول و التحام اكثر من نطفة واحدة و التي هي أصغر خلية في الجسم
    Ve bu vücuttaki sanal kasların çalışması için yapay zekanın kullanıldığı fiziksel bir simülasyon. TED كل هذه تمثل محاكاة لحركة الجسم ، باستخدام الذكاء الصناعي للتحكم بالعضلات الافتراضية للجسم
    Eğer vücuttaki kaslar ve diğer hücreler oksijen yerine şeker yakarsa laktik asit üretilir. Open Subtitles إذا أحرقت العضلات و بقية خلايا الجسم السكر بدلاً من الأكسجين ينشأ حماض اللاكتيك
    Böylece vücuttaki sıvılardan alınan proteinleri oksitleyebiliyorlar. Open Subtitles هكذا يمكنهم أكسدة البروتين الذى يحصلون عليه من سوائل الجسم
    Yani vücuttaki sinir hücrelerini saran kılıflarla ilgili. Open Subtitles المادة التى تعزل الخلايا العصبية فى الجسم
    Yani vücuttaki sinir hücrelerini saran kılıflarla ilgili. Open Subtitles المادة التى تعزل الخلايا العصبية فى الجسم
    O vücuttaki program için geldik. Open Subtitles نحن لقد اتينا بشأن البرنامج في ذلك الجسم
    Anladığım kadarıyla alen ve kolen gibi vücuttaki kimyasal uyarıcılarla besleniyor. Open Subtitles ومن منطلق ما استطيع قوله يبدو انه يتغذى على الالينز والكولينز ارسالات كيميائية في الجسم تعمل في الجهاز العصبي
    Nöronileticileri vücuttaki mesaj aktarımını sağlar. Open Subtitles مادة الدوبامين التى تنقل الرسائل بين أجزاء الجسم
    Karaciğerdeki hücreler vücuttaki en hızlı üreyen hücrelerdir. Open Subtitles إن الخلايا الموجودة في الكبد أكثر الخلايا مرونة في الجسم
    vücuttaki bakteri ve mikropların atılmasına yardımcı oluyorlar. Open Subtitles إنها تساعد على مكافحة البكتيريا والجراثيم فى الجسم
    Beyne giden oksijen kesildiğinde, hızlı bir reaksiyonla vücuttaki tüm kaynaklar kontrolü kaybetmemek amacıyla beyne yönlendirilir. Open Subtitles عند انقطاع الأكسجين عن الدماغ، يفرط في الجهد مستغلاً كلّ مورد لمتابعة تشغيل الجسم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more