| (Dijital Vızıltı ve ıslık sesi çalıyor.) Islık sesi, evdeki kurbağalar, onlara aldırmayın. | TED | (همهمة رقمية وصوت صفير) إن (الصفير) هو لضفادع في المنزل، لا تهتموا لذلك. |
| Vızıltı, deneme. Vızıltı. | Open Subtitles | صفير، اختبار، صفير. |
| Onu makine hakkında daha fazla bilgiye ulaşmadan önce durdurmamız gerekiyor ya da Vızıltı konusunda, her neyse artık. | Open Subtitles | علينا إيقافه يا سيّد (ريس). من المعرفةِ أكثر بشأن الآلة وعن "الصّفير"، أيّما يكون ذلك. |
| Vızıltı konusunda herhangi bir şey bulamadım ama ofisindeki kart okuyucusuna sızmak için gerekli kablo işlev şemasını bulabildi. | Open Subtitles | لم يكن قادرًا على التّنقيب عن أيّ شيء بشأن "الصّفير"، لكن حالفه الحظّ في إيجاد موصّل كهربائيّ كي يخترق قارئ البطاقات في مكتبه. |
| Elektromanyetik sinyaller radyo sinyallerinde Vızıltı etkisi yaratıyor. | Open Subtitles | نبضات كهروماغنطيسية تسبب طنين في اشارات الأذاعة |
| Ayırca bu tıkırtıları aralık vermeden çıkartarak, Vızıltı paketleri olarak sosyal amaçlı kullanabilirler. | TED | ولكن يمكنها حزم هذه النقرات معاً بإحكام لتصبح طنيناً تستخدمه في التواصل |
| Bu noktalardan, çiplerden biri sonik bir Vızıltı salınımı yapıyor, bu Vızıltı orada odaklanıyor ve biz de kırmızı ışığı kullanıyoruz. | TED | تصدر واحدة من البقع وواحدة من الشرائح صوت أزيز الرصاص، وتتركز في القاع ومن ثم ننيرُ الضوء الأحمر. |
| Ben, Bob Vızıltı. | Open Subtitles | هذا (بوب بامبل)، لدينا أنباء عاجلة من مطار (كينيدي) |
| Vızıltı. Vızıltı. | Open Subtitles | صفير، صفير |
| - Vızıltı. | Open Subtitles | "الصّفير". |
| (Vızıltı) Bu yüzden, bir imzaları vardır. | TED | (صوت طنين) وبذلك، فهي تملك توقيعًا. |
| Geçen sefer arabada küçük bir Vızıltı duydum. Neydi o Vızıltı? | Open Subtitles | سمعت طنيناً في السيارة آخرة مرة، ما ذلك الطنين؟ |
| Uğultu, Vızıltı gibi bir şey sanki. | Open Subtitles | نعم , يبدو وكأنه غمغمة , أو أزيز |
| Başlığınızdan Vızıltı gibi bir ses çıkıyor efendim. | Open Subtitles | ما على رأسك يظهر صوت أزيز |
| Ana haber koltuğunda Bob Vızıltı. | Open Subtitles | يقدمها لكم (بوب بامبل) |