"vaad" - Translation from Turkish to Arabic

    • الموعودة
        
    • الوعود
        
    • مستقبٍل
        
    • تم وعد
        
    vaad edilmiş topraklardan bir hayal gibi, İngilizlerin istirahat alanlarındayız. Open Subtitles مثل منظراً من الأرض الموعودة نحن كنا بالفعل في مناطق الإستراحة الإنجليزية
    Kuşatmaya devam edecegiz. Planım işe yararsa altınları alacagız, ve vaad edilmiş toprakları. Open Subtitles لو نجحت خطتي فسنحظى بالذهب وأرضنا الموعودة.
    Ailesini vaad edilen topraklara taşıdı Open Subtitles جلب عائلته إلى الأرض الموعودة
    Oh, sadece binâlarla kısıtlayamayız, ...umut vaad ediyorlar. Open Subtitles ليست فقط المباني بل الوعود التي تحملها
    Ilana, gelecek vaad ediyordu. Open Subtitles إيلانا أظهرت بعض الوعود
    Sen gelecek vaad eden biri ya da top tutucu değilsin hatta Julian Washington. Open Subtitles أنت لست مجرد ظاهرة لاعب زاوية أو مستقبٍل للكرة.. أو حتى جوليان واشنطن..
    O böyle düşünmüyor. Beni Ashur'a vaad etmiş. Open Subtitles إنه يعتقد أن هناك آخر ذو قيمة أعلى لقد تم وعد (آشر) بأخذي
    "Sahil" olarak bilinen vaad edilmiş topraklardan ve Los Angeles adındaki büyülü bir şehirden bahsediyordu. Open Subtitles و تحدث عن الأرض الموعودة المعروفة ب"الساحل" و مدينة سحرية تدعى (لوس أنجلوس)
    L.A.'ya, vaad edilen topraklara giden bir otobüse bindi. Open Subtitles أخذت الحافلة ل(لوس أنجلوس) الأرض الموعودة
    "Sahil" olarak bilinen vaad edilmiş topraklardan ve Los Angeles adındaki büyülü bir şehirden bahsediyordu. Open Subtitles و تحدث عن الأرض الموعودة المعروفة ب"الساحل" و مدينة سحرية تدعى (لوس أنجلوس)
    L.A.'ya, vaad edilen topraklara giden bir otobüse bindi. Open Subtitles أخذت الحافلة ل(لوس أنجلوس) الأرض الموعودة
    Ama siz beni, vaad edilen topraklara götürdünüz. Open Subtitles . لكنّك سلمتني للأرض الموعودة
    vaad ettiğin topraklara Open Subtitles # إلي هذه الأرض الموعودة #
    Sana bir sürü şey söyleyecek, bir sürü şey vaad edecek. Open Subtitles سيخبرك أموراً ويقدم لك الوعود
    Sen gelecek vaad eden biri ya da top tutucu değilsin hatta Julian Washington. Open Subtitles أنت لست مجرد ظاهرة لاعب زاوية أو مستقبٍل للكرة.. أو حتى جوليان واشنطن..
    O böyle düşünmüyor. Beni Ashur'a vaad etmiş. Open Subtitles إنه يعتقد أن هناك آخر ذو قيمة أعلى لقد تم وعد (آشر) بأخذي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more