"vahşet" - Translation from Turkish to Arabic

    • العنف
        
    • الوحشية
        
    • وحشية
        
    • عنف
        
    • وحشي
        
    • رعب
        
    • قسوة
        
    • الوحشيه
        
    • وحشيّة
        
    • همجية
        
    El koymalar. Büyük ölçüde azalmalar. Gereksiz yere vahşet olmayacak. Open Subtitles إعتقالات كبيرة، إنخفاض كبير ، لا مزيد من العنف الأحمق
    Siyahilere karşı bu şiddet, vahşet yüzyıllardır devam ediyor. TED هذا العنف وهذه الوحشية تجاه الرجال السود قد استمرت على مدى قرون من الزمان.
    Bu şiddet, bu vahşet gerçekten bizim milli ruhumuzun bir parçası. TED هذا العنف وهذه الوحشية هي حقًا شيء يمثل جزء من عقليتنا الوطنية.
    İki tarafta da vahşet uyguladı. Amerikan iç savaşında olduğu gibi. Open Subtitles حسنًا، الوحشية كانت من الطرفين، كما حدثت في الحرب الأهلية الأمريكية
    Orada savaş ya da kıtlık, bunalım ve vahşet olmayacak! Open Subtitles حيث لا يوجد حرب أو مجاعة... أو إضطهاد أو وحشية
    Yırtıcılar, açlık, hastalık yanlış hesaplamalar, uzun kışlar kuraklık, sel ve vahşet. Open Subtitles المفترسون, الجوع, الأمراض, سوء التقدير, شتاءات طويلة جفاف, فيضان و عنف.
    Bir çocuk... diğer çocuğun başına vurursa, bu vahşet ve şiddet göstergesidir. Open Subtitles هناك طفل ضرب رأس طفل آخر من أجل مسائل بسيطة لذلك يظهر سلوك وحشي وعنيف
    Bu gece Mega Kent'te yine, ardında ölümler bırakan, vahşet vardı. Open Subtitles ساد العنف ثانية فى المدينة الليلة تحديد عدد الخسائر
    Tanık olduğum vahşet ve yalanlar hepsi bir biri ardına geldi. Open Subtitles العنف والأكاذيب الذي عندي يوقع الرجال الشاهدون على أحدهما الآخر.
    Bu vahşet ve güvenliğimize karşı yapılan bu benzersiz saldırı savunmasız kalmayacaktır. O nerede? Open Subtitles هذا العنف و الإضطراب الذي يعبث بأمننا لن يتم من دون مواجهته
    Bayan Kettering öldükten sonra bile vahşet bitmedi. Open Subtitles حتى بعد موت السيدة كيترينج,لم ينتهى العنف
    Ani vahşet ve gariplikler fahişeyi ona yakınlaştırır. Open Subtitles لذا تدفعها التغييرات المفاجئة وحوادث العنف إليه
    İslam'ı vahşet dolu bir yaşam için bahane ediyorsunuz. Open Subtitles اخترت ان تشوه حقيقة الاسلام كعذر لحياة من العنف
    Yani şimdi sen diyorsun ki bu kızgın vahşet olayı, kahraman bir yaşlının eseri? Open Subtitles أنت تخبريننى أن سبب تصاعد كل أعمال العنف هذه هو عبارة عن عمل إنتقامى
    Parlamento binasının önündeki vahşet şok ediciydi. Open Subtitles العنف اللذي أحدثوه خارج بيت العموم البريطاني كان صادماً.
    "Şimdi bile cennette vahşet silahları taşıyan melekler vardır. " Open Subtitles حتى الآن في الجنه يوجد ملائكة يحملون أسلحة وحشية
    Çok pahalı bir reklam kampanyası başlatmak zorunda kalmış, eski ününü tekrar geri kazanabilmek için ki buna fabrikayı yeni vahşet içermeyen cihazlarla donatmak da dahil! Open Subtitles لقد أطلق حملة بحث وتطوير مكلفة جداً لإعادة تأهيل صورته تتظمن التحديث للمنشأة بمعدات غير وحشية
    Bir sürü vahşet. Open Subtitles اعمال عنف كثيرة
    Böyle vahşet dolu bir şey bir sefere mahsus olmasa gerek. Open Subtitles هــذا شيئ وحشي لا أشعــر كأنه شيئ لمــرة واحدة
    Zar zor hatırladığınız bir vahşet hikayesiyle bağlantılı bir isim bu. Open Subtitles إنه إسم ذو إرتباط بقصة رعب و التي بالكاد يتذّكرونها
    Öyle barbarca... vahşet dolu, adaletsiz şeyler gördüm ki ve ardından tüm bunlara karşı kayıtsızlık. Open Subtitles رأيت أشياء وحشية... قسوة وظلم، ثم لا مبالاة بكل ذلك.
    Size öğrettiğim gibi vahşet hiçbir zaman bir dövüşü kazanma yolu olamaz Open Subtitles الوحشيه , كما علمتكم لم تكن الطريقه لتكسب بها المعارك
    Bu vahşet aşkına yapılmış bir vahşet. Open Subtitles إنّها وحشيّة بغرض الوحشيّة.
    Saldırının vahşet derecesi bunun bir hayvan olduğu izlenimini uyandırıyor. Open Subtitles همجية الهجوم تدل على أنّها من أعمال الحيوانات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more