"vaktim geldi" - Translation from Turkish to Arabic

    • حان وقت
        
    • أوان
        
    • قد حان الوقت
        
    • حان الوقت لكي
        
    • الوقت قد حان لأن
        
    • آن الأوان
        
    • أنه الوقت
        
    • الوقت بالنسبة لي
        
    • الوقت قد حان لأتنحى
        
    • حان الوقت بالنسبة
        
    • حان الوقت لي
        
    • حان وقتي
        
    Affedersiniz. Nöbet vaktim geldi. Open Subtitles استميحك عذرا يا سيدي فقد حان وقت مراقبتي
    Hep de seveceğim... ama korkarım, gitme vaktim geldi. Open Subtitles ودائما سوف احبك لكنني خائف لقد حان وقت رحيلي
    Üzgünüm. Artık benim oraya çıkıp, kendi hikayemi anlatma vaktim geldi. Open Subtitles حان وقت مثولي هناك والإدلاء بالقصة من جانبي
    Kendi emirlerimi alıp, burayı tahliye etme vaktim geldi. Open Subtitles لذا أظنّه أوان تنفيذي لأوامري وإخلائي المكان.
    O halde birkaç şey daha öğrenme vaktim geldi bence. Open Subtitles إذاً أعتقد أنه قد حان الوقت لى لأعرف بضعة أشياء أكثر
    Benim eve dönme vaktim geldi, tamam mı? Open Subtitles حان الوقت لكي أطير إلى العش لذا أظن أن هذا هو الوداع
    Artık bu sezondan sonra bırakma vaktim geldi. Open Subtitles لقد إستمتعنا أظن أن الوقت قد حان لأن.. لأعتزل بعد هذا الموسم..
    Söyledigim gibi Aziz Thomas Manastiri'ni restore ederek Tanri'ya nezaketinin bedelini ödeme vaktim geldi. Open Subtitles بينما أنا كنت أقول آن الأوان لي لمكافئة اللورد على جميع أفضاله بترميم دير القديس توماس
    14 yaşındayım, yani işe başlama vaktim geldi. Open Subtitles أنا في 14من عمريّ ، لذلك حان وقت أعمالي الخاصة
    O yüzden bu sabah kalktığımda, kendime, "detoks vaktim geldi"dedim. Open Subtitles فعندما استيقظت هذا الصباح قررت أنه حان وقت الإقلاع
    Diğer oğlumun yanına gitme vaktim geldi. Open Subtitles قدّ حان وقت إنضمامي لأبني الآخر.
    Sanırım gitme vaktim geldi. Open Subtitles حسناً، أعتقد أنه حان وقت رحيلي
    Eve dönme vaktim geldi. Bran'i ve Rickon'ı aylardır görmedim. Open Subtitles حان وقت عودتي للمنزل فلم أرى (بران) و(ريكون) منذ شهور
    Ödülümü alma vaktim geldi, evlat. Open Subtitles لقد حان وقت المطالبة بجائزتي يا ولد
    Karanlıklardan, aydınlığa çıkma vaktim geldi. Open Subtitles حان وقت الخروج من الظلام للضوء
    Sizleri Ezekiel'la tanıştırma vaktim geldi bence. Open Subtitles أظنه أوان تعارفكم على (إيزيكيل).
    Sanırım artık öz annemi görme vaktim geldi. Open Subtitles أعتقد أنّه قد حان الوقت لأرى أمّي الحقيقيّة
    Kalkıp hayatımın sorumluluğunu alma vaktim geldi. Open Subtitles حان الوقت لكي أرتقي للمناسبة و أتحمل مسئولية حياتي
    Artık bu sezondan sonra bırakma vaktim geldi. Open Subtitles لقد إستمتعنا أظن أن الوقت قد حان لأن.. لأعتزل بعد هذا الموسم..
    Sanırım bir süre bekar takılma vaktim geldi de geçiyor. Open Subtitles أعتقد أنه آن الأوان لي، لكي أتعود على كوني غير مرتبطة.
    Sanırım benim gitme vaktim geldi. Open Subtitles حسناً,أعتقد أن هذا يعني أنه الوقت لكي أذهب
    Galiba artık kendi meselelerimle uğraşma vaktim geldi. Open Subtitles حسناً، اعتقد انه الوقت بالنسبة لي الذهاب إلى العمل على أموري
    Artık yenilere yol açma vaktim geldi. Open Subtitles أعتقد أن الوقت قد حان لأتنحى عن الطريق، وأدع الجديد
    Ash, artık yaptıklarımın sorumluluğunu alma vaktim geldi. Open Subtitles الرماد، فقد حان الوقت بالنسبة لي لاتخاذ مسؤولية أفعالي.
    Ama kesinlikle buna değer çünkü insanları yeniden güldürme vaktim geldi. Open Subtitles لكنها تستحق هذا, لأنه حان الوقت لي لأجعل الناس يضحكون مجدداً
    Artık gerçeği bildiğine göre, benim gitme vaktim geldi. Open Subtitles و الآن أنت تعرفين الحقيقة حان وقتي لكي أذهب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more