"valf" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصمام
        
    • صمام
        
    • صمامات
        
    • ترس
        
    valf de sıkışmıştı. Open Subtitles الكثير من الهواء الساخن مختلطاً مع الغاز ، مما زاد الضغط على الصمام
    Barnes, buraya gel. Bana şu valf için yardım et! Open Subtitles بارنز ، تعال هنا ساعدني بإحكام غلق هذا الصمام
    Bu ana valf bütün 7. katın ısısını kontrol eder. Open Subtitles الصمام الرئيسى للتحكم فى الحراره فى الطابق السابع
    Hareketli bir valf taktın mı roketli kemer kendi kendini yok eder. Open Subtitles كل ما تحتاجه هو صمام متحرك و حزام الصاروخ هذا سيدمر ذاتيا
    Bu arabada elektronik valf kontrolü, elektronik vites kontrolü ve elektronik diferansiyel var. Open Subtitles هذه السيارة تحتوي على صمام الكتروني وعلبة غيارات الكترونية وعلبة تروس تفاضلية الكترونية
    Bina içinde 7 farklı valf üretimi yapılıyor. Open Subtitles سبعة صمامات مختلفة يتم إنتاجها في المبنى
    Ayar kutusunun kapağı çatlak. valf ayarlarının birkaç dişi eksik. Open Subtitles الغطاء مكسور وهو محطم هناك سنّان من ترس التوقيت
    Hangi koşul altında olursa olsun, ana valf kapatılmamalı. Open Subtitles يلعبون لعبة النرد لاتدعوه يغلق الصمام المركزي
    Oyulmuş havuç sapıyla yapılmış bir valf yerleştiririz. Open Subtitles نغير الصمام باستخدام جزرة مجوفة , لكن من الحين للآخر
    Tek yönlü valf yapabilecek kapasitesi olan tezgah, size göre saat 1 yönünde 30 metre ileride. Open Subtitles المعدات الوحيدة القادرة على إنتاج الصمام ذات الاتجاه الواحد تبعد 30 ياردة أمامك فى إتجاه الساعة الواحدة
    valf sıkıştı. Uğraşıyoruz efendim. Open Subtitles . الصمام قد علّق . لازلنا نُحاول معه سيدي
    Bu valf sayesinde neredeyse çok büyük bir iş başaracaktık. Open Subtitles لا، ولكننا وصلنا هذا الصمام الذي كاد أن يصبح صفقة كبيرة
    Tehdit edildiklerinde, iki hazne arasında bulunan valf açılır ve maddeler, böceklerin iç dokularını koruyan sert bir odadan geçerek, bezlerden dışarı atılan korozif bir sprey gönderen şiddetli bir kimyasal reaksiyonda birleşirler. TED وعندما تشعر بالتهديد، يُفتح الصمام الموجود بين الحجرتين وتمتزج المواد في تفاعل كيميائي عنيف يقوم بإطلاق رذاذٍ مسببٍ للتآكل من الغدد، وتمر من خلال حجرة مقواة تعمل على حماية أنسجة الخنفساء الداخلية.
    valf somununun üzerine koydum sonra anahtar yerinden kaydı. Open Subtitles ... ووضعته على صامولة الصمام ... ثم انزلق مفتاح الربط
    valf çarkını bulmamız gerek. Open Subtitles . علينا العُثور علي عجلة الصمام
    Nathan James, valf göbeği kırıldı efendim. Open Subtitles . " ناثين جيمس" . الصمام قدّ كُسر يا سيدي
    Transkatater valf replasmanını buldu yani... Open Subtitles وكذلك، اخترع استبدال الصمام بطريق القثطار لذا...
    Pirinç boru için bir valf. Open Subtitles إنه صمام من النحاس ولايزال صالح للإستعمال أيضاً
    Az önce aldığım pakette küçük bir metal valf var. Open Subtitles الصندوق الذي أستلمتة للتو يحتوي على صمام صغير
    - Su tesisatı. Tek taraflı valf, dışarıdaki caddenin altında depoya çıkıyor. Open Subtitles نظام أنابيب الصرف صمام في اتجاه واحد ينضم مع
    Toyota üretimi yeniden tasarlamak, eksik fren valf kapasitesini doldurmak ve araba üretiminin tekrar işlemesini sağlamak için hızlıca ve kolayca tedarikçilerle çalışabilmek adına tedarikçi ağını çok işbirlikçi bir şekilde yönetti. TED تمكنت تويوتا من إدارة شبكة مورَّديها بطريقة تعاونية حيث كان بإمكانها العمل بسرعة كبيرة وبسلاسة مع الموردين لإعادة توظيف الإنتاج، وتعويض كمية صمامات الكبح الناقصة وجعل إنتاج السيارات متوفرا من جديد.
    valf ayarlarının birkaç dişi eksik. Open Subtitles هناك سنّان من ترس التوقيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more