"var olan bir şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • موجود
        
    Bakmadığında var olan bir şey var, fakat bun uzayzaman ve fiziksel nesneler değil. TED هناك شيء موجود عندما لا تنظر لكنه ليس الفضاء والوقت والأشياء الطبيعية
    Zaman fiziksel olarak var olan veya sadece zihnimizde var olan bir şey miydi? TED هل الزمن هو شيء له وجود مادي، أو هو موجود فقط في عقولنا؟
    Doğal olarak var olan bir şey değil, en azından bulunduğumuz yüzyılda. Open Subtitles إنّه ليس شيء موجود طبيعياً... على الأقل ليس في هذا القرن
    Bizim DNA'da var olan bir şey var Open Subtitles إنّه شيء موجود في حمضنا النووي
    Acı hep var olan bir şey çünkü hayat acı verici, tamam mı? Open Subtitles الألم موجود دائماً لأن الحياة مؤلمة جداُ، أتفهمين؟ .
    Bu çocuklar için, hiç kimsenin geri alamayacağı, içeride var olan bir şey fikrini izlemek istedim, bu yüzden de, bir sanat festivalinde bir kısmı siyaset bilimi, bir kısmı da futbol turnuvası olan bu müfredatı geliştirdim. TED بالنّسبة لهؤلاء الأطفال، أردت تتبّع الفكرة لشيءٍ موجود في الدّاخل حيث لا يستطيع أحد سلبه، لذلك أعددت هذا المنهاج الذي يعدّ صف علوم سياسيّة من جهة، ودورة مباريات كرة قدم من جهة أخرى، بداخل مهرجانٍ فنّيّ.
    Bu yer haricinde var olan bir şey yok... Open Subtitles ولاشيء موجود إلا هذا المكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more