Evet, sarhoştu ve çocuklar da uyuyordu. İşin nereye varacağını iyi biliyordum. | Open Subtitles | لقد كان ثملاً، وكان الصغيران نائمين وكنتُ أعرف تماماً إلامَ سيؤول الأمر |
Bu işin nereye varacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لأرى كيف سيؤول الامر. |
Tasmanı çok kısa tutacağım. Gruba rapor vereceksin. Bu işte nereye varacağını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | خلال فتره قصيره، يجب ان أعلم الى ماذا سيؤدي هذا |
Biraz robot resim programıyla eğlensinler ama işin nereye varacağını biliyorsun. | Open Subtitles | دعهم يلعبون ببعض الأجهزة لكنك تعرف إلى أين سيؤدي ذلك |
Nereye varacağını asla bilemezsin. Ama emin olduğum şey, bize çok para kazandıracak. | Open Subtitles | لا تعرف كيف سينتهى هذا و لكنك متأكد انها ستجلب الأموال |
Kes şunu. Nereye varacağını biliyorum. | Open Subtitles | توقف أعلم إلى ماذا سينتهى هذا الأمر |
Nereye kadar varacağını düşünüyorsun? Bu oldukça basit olabilirdi Pam. | Open Subtitles | أإلي مدي تعتقد أنك ستبعد عنه؟ أتعلمي، هذا كان سيكون في غاية السهولة (بام). |
Evet, bunun nereye varacağını biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى ما سيؤول إليه هذا |
Nereye varacağını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف الى اين سيؤول هذا الامر |
- Nereye varacağını biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ما سيؤول له الامر |
Ve sonra beni süpürüp atacaksın ve bunun nereye varacağını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | وستحركين مشاعري وجميعنا نعرف إلى أين سيؤدي ذلك |
Beni üzme. Bunun nereye varacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لا تجعلني غاضبا انت تعلم ما سيؤدي اليه هذا |
Sanırım üçümüz de bunun nereye varacağını biliyoruz. | Open Subtitles | أظننا الثلاثة نعرف أين سيؤدي ذلك |
Nereye varacağını kim bilebilir. | Open Subtitles | من يدرى أين سينتهى به المطاف |
Nereye kadar varacağını düşünüyorsun? Bu oldukça basit olabilirdi Pam. - Yapma Josh. | Open Subtitles | أإلي مدي تعتقد أنك ستبعد عنه؟ أتعلمي، هذا كان سيكون في غاية السهولة (بام). |