Gerçekten aptalca, varlığımdan bile haberi yok. | Open Subtitles | إن ذلك غباءٌ مِنّي. إنه لا يعلم بوجودي أصلاً. |
Başkanların varlığımdan bile haberdar olmaması için çok uğraşıyorum. | Open Subtitles | إنني اعمل جاهدا أن لا يعلم بوجودي أي رئيس. |
Birine aşığım ama onun, benim varlığımdan haberi yok. | Open Subtitles | أنا واقعة في الحب مع شخص ما ولكنه لا يعلم بوجودي دوج ، دوج |
Benim buradaki varlığımdan da çok hoşnut olduğunuzu sanmıyorum, değil mi? | Open Subtitles | لا أظن أنك تحب وجودي هنا أيضا، أليس كذلك؟ |
Benim varlığımdan utanç duyacağı o berbat safhaya geldi bile. | Open Subtitles | دخلت تلك المرحلة حيث وجودي يسبب ارباك لها |
İstediğim her iyilikte, başka bir korkunç mahkûm varlığımdan haberdar oluyordu. | Open Subtitles | وعنى كلّ معروف أطلبه أن يعلم سجين مخيف آخر بوجودي |
Şu ünlülere bak. Hepsiyle tanıştım ve onlar benim varlığımdan bile haberdar değiller. | Open Subtitles | انظر لهؤلاء المشاهير، قابلتهم جميعاً، ورغم ذلك لا يعترفون بوجودي حتى |
Fakat onun varlığımdan bile haberi yok. - - Rick, Buraya gel dostum. | Open Subtitles | ولكنها بالكاد تعلم بوجودي ريك تعال هنا ياصديقي |
Hiçbir şekilde benim varlığımdan haberdar edilemez. Bana bunun sözünü vermelisin. | Open Subtitles | في كل الظروف لا يجب أن يعرف بوجودي يجب أن تعدني بذلك |
FBI'da çok az kişi varlığımdan haberdardır. | Open Subtitles | القليل من عملاء التحقيقات الفدراليّة يعلمون بوجودي |
Sadece bir kere dersine katılmıştım, ama varlığımdan haberi bile yok. | Open Subtitles | أخذتهاعلىدرسرقص ذات مرة ، لكنها لم تكن تعلم بوجودي حتى |
Haklıymışlar çünkü o tekrar hayatta ama benim varlığımdan haberi bile yok. | Open Subtitles | . لقد كانوا محقين , لأنها ها هي حية مُجدداً . ولكنها لا تعلم بوجودي حتي |
Ölümsüz arkadaşlarının benim varlığımdan haberdar olmasını istemem. | Open Subtitles | لا أريد أحدا من أصدقاءك الخالدين أن يعلموا بوجودي |
Babamla göz göze geldiğimiz anlar dışında varlığımdan haberdar olduğundan bile şüpheliyim. | Open Subtitles | لا أعتقد أن جدكَ كان يعلم بوجودي قبل أن أقف مباشرة في مجال نظره |
Henüz değil, fakat bana güvenmelisin böylece benim varlığımdan başka kimlerin haberi olduğunu bilmeliyim, ikinizi öldürmeden önce. | Open Subtitles | ليس بعد ولكني كنت بحاجة لكي تثق بي حتى أتمكن من معرفة من يعلم بوجودي أيضا قبل أن أقتل كلاكما |
Benim varlığımdan haberdar olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ بواثقةً ما إذا كان يعلم بوجودي. |
Hayır, neyseki senin için çalışıyorum, benim varlığımdan habersizler. | Open Subtitles | , لا , ولحسن الحظ عندك . أنهم غير مدركين وجودي |
Büyüğüm hâlâ varlığımdan rahatsız mı olmakta? | Open Subtitles | إذاً ، ألم يزل وجودي ثقيلاً على كبرى بناتي؟ |
Adımı gereğinden fazla yüksek sesle söyleyerek odanızdaki birini varlığımdan haberdar ettiniz. | Open Subtitles | لقد قلت اسمي بصوت أعلى من اللازم كما لو أنك تحذرين شخصًا في غرفتك من وجودي |
Benden hoşlanmak, arkadaşım olmak ya da nazik davranmak zorunda değilsin ama en azından varlığımdan haberdar olduğunu belli et. | Open Subtitles | لست مضطرة إلى محبتي أو لتكوني صديقتي أو لتكوني مهذبة معي ولكن عالأقل استوعبي وجودي |
Tüm hisselerimden, satın alma haklarımdan, nakdimden, likit varlığımdan. | Open Subtitles | حصتى ,مميزاتى , نقودى, و ممتلكاتى |