"varmalıyız" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن نصل
        
    • ان نصل
        
    Kanyona geri dönün. Karanlık çökmeden oraya varmalıyız. Open Subtitles عودوا إلى المضيق, يجب أن نصل إلى هناك عند الفجر
    Onlar çıkmadan oraya varmalıyız. İyi şanslar dileyeceğim. Open Subtitles هيا بنا فلنذهب علي نا أن نصل قبلهم تمني لي حظاً سعيدا
    Onlar Kit'i bulmadan oraya varmalıyız. Open Subtitles حسنا نحن يجب أن نصل إلى هناك قبل أن يعثروا على كيت
    Paris'teyken bununla alakalı konuşmuştuk ama iş hacmi konusunda bir uzlaşmaya varmalıyız. Open Subtitles تحدثنا قليلا عن الامر في باريس ولكننا يجب ان نصل الى تفاهم بشأن الحجم
    Onlar varmadan Jason'ın evine varmalıyız. Open Subtitles يجب ان نصل لمنزل جيسون قبل ان يصلن
    Güneş batmadan kaleye varmalıyız. Open Subtitles يجب أن نصل القلعة جيدا قبل اليوم.
    Tutulma başlamadan önce varmalıyız. Open Subtitles . يجب أن نصل إلى المعبد قبل الكسوف
    Sanırım bir anlaşmaya varmalıyız. Open Subtitles ليس بعد أعتقد أنه يجب أن نصل لتفاهم
    Oraya onlardan önce varmalıyız. Open Subtitles يجب أن نصل هناك قبل أن بفعلوا.
    Oraya varmalıyız. Open Subtitles لا بد أن نصل هناك
    Hadi, karanlık çökmeden varmalıyız. Open Subtitles هيا، يجب أن نصل قبل المساء
    Amerika'ya varmalıyız New York'a. Open Subtitles (علينا أن نصل إلى (الولايات المتحدة (إلى (نيويورك
    Önce biz varmalıyız. Open Subtitles علينا أن نصل هناك أولاً.
    Boma dağlarına onlardan önce varmalıyız Mangani topraklarından geçen bu güzergahtan gitmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نصل إلى جبال (بوما) قبلهم إن عبرنا هذا الطريق خلال أراضي (مانجاني)
    - Kazayı temizlenmeden oraya varmalıyız. Open Subtitles يجب ان نصل بسرعة قبل الحادثة
    Akşam karanlığına kalmadan benim konağıma varmalıyız. Open Subtitles يجب ان نصل لمنزلي قبل المساء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more