Berlindeki varoşlar hakkında konuşmuyorum, Hayal et! | Open Subtitles | لا أتحدث كثيرا عن برلين في الضواحي لا يمكن أن تتخيل ذلك |
Çelik ve betondan yapılmış şehirler halen ayaktayken varoşlar saldırı altındadır. | Open Subtitles | بينما منشآت المدن المصنوعة من الفولاذ والخرسانة ستظل صامدة طويلاً الضواحي ستتعرض للهجوم. |
varoşlar hala iyi görünüyor. Bunun seni kandırmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تسمحِ لهم بأن يكذبوا عليكِ ."بهذه المقولة "ما زالت الضواحي تبدوا جيدة |
El train ve otoyoldaki gibi varoşlar ayrılmamış. | Open Subtitles | على خلاف الطريق السريع و القطار أبقى الغيتو مقطوع عنه. |
Los Angeles'ta olsaydı bu haydutlar, orada otururlardı ve bu varoşlar da daha huzurlu olurdu. | Open Subtitles | حَسناً، إذا العصاباتِ في لوس أنجليس. يَبْقى في الداخل لوس أنجليس. ، حياة في الغيتو سَتَكُونُ جميلَ ثانيةً. |
Belki de varoşlar senin düşündüğün gibi bana göre bir yer değil. | Open Subtitles | ربما الضواحي ليست جيدة لي كما أنت تظن |
İşte varoşlar öyle bir yer. | Open Subtitles | هذا ما تحصلين عليه في الضواحي |
varoşlar artık adil oyun alanı. | Open Subtitles | الضواحي لعبة عادلة الآن |
Karanlık çöktüğünde, Las Vegas'ın dış mahallelerine varmıştık ve bizi karşılayan kilometrelerce, terk edilmiş varoşlar ve toza dönüşmüş golf sahaları olmuştu. | Open Subtitles | عند غروب الشمس (كنا على مشارف (لاس فيغاس وكان في استقبالنا الميل تلو الآخر من الضواحي المهجورة وهكتارات الغولف التي تحولت إلى تراب |