Değişemeyeceğimi bildiğim için bir gün öz annemin beni sevmekten vazgeçeceğini fark ettim. | Open Subtitles | فلذلك منذ أن عرفت أنني لا أستطيع التغير فجأة صدمني أنه في يوم ما, أمي ستتوقف عن حبي |
Sinirlendiğinde eşyalara vurmaktan vazgeçeceğini söylemiştin? | Open Subtitles | لقد قلت أنك ستتوقف عن ضرب الأشياء عندما تكون غاضباً |
Yaptıkları işi bırakırlarsa, onları öldürmekten vazgeçeceğini söylemeye gitmiştim. | Open Subtitles | ذهبت لأخبارهم , أنكَ ستتوقف عن قتلهم إن توقفوا عن فعل ما يقومون به |
Şimdilik, annen onu çiftlikten uzaklaştırdı, ama vazgeçeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد طردته أمك خارج المزرعة ولكن لا أعتقد بأنه سوف يستسلم |
O tipleri bilirsin. Ne zaman vazgeçeceğini hiç bilmez. | Open Subtitles | تعرفين ذلك النوع الذي لا يعرف متى يستسلم |
Bir şeyi kafasına koymuşsa, vazgeçeceğini mi sanıyorsun? Vazgeçer mi? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنهُ يستسلم و يغير رأيهِ؟ |
Bu çocuğun Fibonacci'den vazgeçeceğini mi söylüyorsun? - Emin misin? | Open Subtitles | أتريد إقناعي أن هذا الفتى سيسلم (فيباناتشي)؟ |
Bir noktadan sonra bu Meksikalı gangsterlerden vazgeçeceğini düşünüyorsun. Anladın mı neyden bahsettiğimi? | Open Subtitles | تعتقد أنّه في مرحلة ما أنّها ستتوقف عن الرضوخ لرجال العصابات المكسيكيين، أتفهم ما أقصده؟ |
Bu çocuğun Fibonacci'den vazgeçeceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتريد إقناعي أن هذا الفتى سيسلم (فيباناتشي)؟ |