"vazgeçmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للتخلي عن
        
    • للإستسلام
        
    • التخلي عن
        
    • الاستسلام
        
    • لترك
        
    • للاستسلام
        
    • للتخلّي
        
    • التنازل عن
        
    • يتخلى عن
        
    • للتنازل
        
    • للتخلي عنه
        
    Çin halkı belli haklardan vazgeçmeye hazır. TED الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق.
    Müvekkilim, iki adet Kawasaki Jet Ski karşılığında yüzük üzerindeki tüm ilgisinden vazgeçmeye hazırdır. Open Subtitles موكلي مستعد للتخلي عن ملكية الخاتم مقابل دراجتين مائيتين
    Sheldon ile tanışmadan önce ben de vazgeçmeye hazırdım. Open Subtitles قبل أن أقابل شيلدون، كنت مستعدة للإستسلام أيضاً
    Bir kez dışında, yaklaşık 15 yıl önce ciddi olarak unvanından vazgeçmeye kalktı. Open Subtitles بإستثناء مرة واحدة منذ 15 عاماَ فقد فكر بجدية في التخلي عن اللقب
    Ama birilerinin vazgeçmeye istekli olduğunu görerek onların gerçek arzuları hakkında bir çok şey öğrenebilirsin. Open Subtitles ولكن من خلال رؤية شخص ما على وشك الاستسلام يمكنك أن تتعلم الكثير حول الرغبة الحقيقية
    Dava açabilelim diye şu küçük insani projenden vazgeçmeye hazır mısın? Open Subtitles هل انتي مستعده لترك هذا المشروع الانساني حتى يمكننا مقاضاته؟
    Senin kötü huylarını kabullenen bir kadından vazgeçmeye gerçekten hazır mısın? Open Subtitles الآن ، هل أنت مستعد للتخلي عن امرأة الذي يبدو الماضية أعصابك؟
    Ama o yükseklikte tutunmak için nelerden vazgeçmeye razısın? Open Subtitles حقاً .. لكن مامدى استعدادك للتخلي عن حياتك والتمسك بهذا الشعور؟
    Ancak yokluğumu kendi hayatlarınızın sorumluluğundan vazgeçmeye kalıp uydurdunuz. Open Subtitles لكنكم جعلتم من غيابي سبباً للتخلي عن مسؤولية حياتكم الخاصة.
    Ve içinde bulunduğumuz bu çılgın politik iklimde maalesef bu hararetli sohbetlerin aşırı sonuçlarını görüyoruz, öyle ki, insanlar bunun için ilişkilerinden vazgeçmeye hazır. TED في هذا المناخ السياسي المجنون الذي نعيشه الآن، للأسف، نشهد نتيجة متطرفة لتلك المحادثات السياسية الساخنة، إلى درجة أن الناس على استعداد للتخلي عن علاقاتهم.
    Ayrıca, ...vazgeçmeye de programlanmadıkları besbelli. Open Subtitles وعلى ما يبدو أنهم لم يُبرمجوا للإستسلام
    Bana vazgeçmeye hazır olup olmadığımı sordu. Open Subtitles سألني عمّا لو كنتُ مُستعدّاً للإستسلام.
    vazgeçmeye oy verdiğime inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنني أصوّت للإستسلام جيد
    Bir kez dışında, yaklaşık 15 yıl önce ciddi olarak unvanından vazgeçmeye kalktı. Open Subtitles بإستثناء مرة واحدة منذ 15 عاماَ فقد فكر بجدية في التخلي عن اللقب
    Önunda önünde koca bir hayat var ama herşeyden vazgeçmeye karar veriyor. Open Subtitles كما لديها حياة أمامها ايضا، لكنها تقرر التخلي عن كل شيء لأجلها
    Asırlardır Goa'uld'un hükmü altında yaşamışlar... özgürlüklerinden yine vazgeçmeye niyetleri yok. Open Subtitles لقد عاشوا تحت حكم الجؤولد لقرون. انهم ليسوا على وشك التخلي عن حريتهم من جديد.
    Onu yine golünden vazgeçmeye zorladım. Open Subtitles لقد اجبرته على الاستسلام لهبوطه.
    Ama görünüşe göre Rhonda'dan vazgeçmeye hazır değilsin. Open Subtitles . ولكن يبدوا بأنك لست مستقدة لترك " روندا " تذهب
    Satranç fikirleri vücudunun parçaları gibi vazgeçmeye hiç niyetli değil. Open Subtitles افكاره بالشطرنج مثل اجزاء جسده انه غير مستعد للاستسلام
    - Tamam, dolaba bakabilirsin. vazgeçmeye hazır olduğum, 80'lerden kalma kıyafetler olmalı. Open Subtitles أعتقد أن لديّ ملابس من الثمانينات مستعدّة للتخلّي عنها
    Bu akşama kadar tahttaki bütün haklarımdan vazgeçmeye hazırdım ve annem bana destek çıkarak yardımcı oldu. Open Subtitles في وقت مبكر هذا المساء كنت أنوي التنازل عن المنصب لكن أمي ساعدتني بقولها أن كل شيء سيكون على ما يرام
    Jordan'ın Başkanı olarak onu planından vazgeçmeye zorlamalısın. Open Subtitles كرئيس جوردان... يجب ان تجبره بأن يتخلى عن خطته.
    Bunların hepsinden vazgeçmeye hazırdım ama sen burada durdun ve bana tekrar çalışmamı istediğini söyledin. Open Subtitles كنت مستعداً للتنازل عن كل هذا لكنك وقفت هنا واخبرتني بأنك تريدني ان اتدرب مرة أخرى
    Ben, ondan vazgeçmeye hazır değilim. Open Subtitles أنا لست.. أنا لست مستعدا للتخلي عنه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more