"vazgeçtin" - Translation from Turkish to Arabic

• تخليت
• تخلّيت
• ضحيت
• تخليتِ عن
• تتخلى
• استسلمت
• تخلّيتِ عن
• تخليتي عن
• ضحيتَ
• استسلمتي
• تخليّتَ عن
• تنازلتي عن

Baba, benim hayalimin gerçek olması için tüm hayatından vazgeçtin.
أبي ، تخليت عن حياتك لا يمكنني أن أخذ حلمك

Onun için özgürlüğünden vazgeçtin. Şimdi de onun için öleceksin.
لقد تخليت عن حريك من أجلها والآن ستموت من أجلها

Ve bu kararı verdiğin zaman, parandan da, karını kurtarabilecek güçten de vazgeçtin
تخلّيت عن المال و السلطة التي كانت ستمكنك من إنقاذ زوجتك

Normal bir hayat şansından da, aşktan da vazgeçtin.
بل ضحيت كذلك بفرصتك لعيش حياة طبيعية، وفرصتك بالحب

Beni dadıyla birlikte olmakla suçladığın gün dürüstlükten vazgeçtin.
أنتِ تخليتِ عن الحقيقة عندما اتهمتني بأني أغازل المربية

Hayatta en çok sevdiğin şeyden mi vazgeçtin?
تتخلى عن الشئ الوحيد الذي تحبهُ كثيراً في العالم؟

Biliyorum, çünkü vazgeçtin, çünkü mutlu değilsin.
أعرف لأنك قد استسلمت. لأنك تعيسة، هذا هو ما يدريني

Uğruna 8 yılını harcadığın şirketinden vazgeçtin.
لقد تخلّيتِ عن شركة أمضيتِ ثمانية أعوام في تأسيسها

Yani başkaları yüzünden, âşık olduğun adamdan vazgeçtin.
إذن لقد تخليت عن رجل تحبينه من أجل الآخرين

Teleskopunla dikizlediğin zamandan bu yana hayatının aşkı olan kızla geçireceğin ilk noelden bu hediyeleri dağıtmak için mi vazgeçtin?
لقد تخليت عن عيد الميلاد الأول لك مع الفتاة التي أحببتها منذ تجسّست عليها من خلال منظارك

Benim için her şeyden vazgeçtin ve bu seni benden soğuttu.
انك تخليت عن كل شيء من اجلي, وهذا انقلب ضدي

Onların hepsinden uzun çalışma saatleri ve az maaş için mi vazgeçtin?
تخليت عن كل شيء من أجل العمل و القليل من الثناء؟

Benim birimime katılmak için, cinayet masasındaki iyi kariyerinden neden vazgeçtin?
لماذا تخليت عن عملك الرائع في قسم الجرائم وألتحقت بوحدتي؟

Sen rüyalarından vazgeçtin diye biz de mi vazgeçmek zorundayız?
فقط لأنك تخليت عن أحلامك. لا يعني أن علينا هذا، حسناً؟

Beklemeyerek vazgeçtin ve bunun doğru olduğunu biliyorsun.
أنت تخلّيت عن علاقتنا، وأنت تعلم أن هذه هي الحقيقة

Hem de nasıl istedim... ama sen "biz"den vazgeçtin.
لقدأردتهذابشدّة.. -ولكنك تخلّيت عن علاقتنا

Cerrah olmaktan vazgeçtin, hayatının aşkından vazgeçtin ve ben seni terk ettim.
أدركت مدى صعوبة هذه السنة الفائتة عليك ضحيت بكونك جراحة، ضحيت بحب حياتك ومن ثم تخليتُ عنك

Sen ruhundan ekip için, benim için ve bu şehir için vazgeçtin.
ضحيت بروحك لأجل الفريق ولأجل المدينة ولأجلي.

Özel yapım, çok lüks, kıçını hatırlayabilen kenefinden vazgeçtin yani!
تخليتِ عن ملابسك الفاخرة التى تجمل مؤخرتك؟

Neden bu iş için cinayet masasından vazgeçtin?
إذاً, لماذا تخليتِ عن مهمتك في جريمة القتل هذه؟

Müziğinden, arkadaşlarından, ailenden vazgeçtin, ne için, bir teselli kızı için mi?
تتخلى عن موسيقاك وعائلتك وأصدقائك؟ من أجل تلك الفتاة البديلة؟

İnsan hayatını seçerek çoktan vazgeçtin.
ان تختار العيش كإنسان تكون بالفعل استسلمت

Her şeyden sırf benim için vazgeçtin ve hâlâ buna devam ediyorsun.
تخلّيتِ عن كلّ شيءٍ مِن أجلي و ما زلتِ تفعلين ذلك

- Bebekten, Sam yüzünden vazgeçtin.
حسناً . تخليتي عن سام لأنكِ تريدين طفل

Biliyorsun, her şeyden bir öpücük için vazgeçtin.
أتعلم ,لقد ضحيتَ بكل شئ من أجل قبلة واحدة.

O zaman, insan olmaktan vazgeçtin ve öğretmen Dong Ju'nun yanında yarı insan olarak mı yaşıyorsun?
اذا هل استسلمتي عن كونك تريدين ان تتحولي الى انسان؟ وهل تعيشيشن معه كــ نصف حيوان و نصف انسان ؟

Neden her şeyden bir çırpıda vazgeçtin?
لماذا تخليّتَ عن كل شيء بسهولة؟

Kız kardeşinin masumiyetini kanıtlamak için ordudan ve konumundan vazgeçtin.
لإثبات براءة أختك, تنازلتي عن منصبك وجيشك...