"ve önemli" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومهم
        
    • ومهمة
        
    • المهمة
        
    • ومهماً
        
    World of Warcraft'ta işsizlik yok. Ellerinizi ovuşturup oturmak yok. Her zaman yapılması gereken spesifik ve önemli bir şey var. TED ولا توجد بطالة في ورلد أوف ووركرافت. لا يوجد من يجلس هنا وهناك يفرك أصابعه مللاً. هناك دوما أمر محدد ومهم.
    Bu, beynin kendisinin sizin için neyi pozitif ve önemli saydığıdır. TED إنّه فيما يتعلق بالدماغ ، في حد ذاته ، بأنه إيجابي ومهم بالنسبة لك.
    Ve oldukça sağlığı yerinde ve önemli bir adam, yani küçükler ligi için pekte elverişli bir durumda değildi. Open Subtitles وهو شخص ثري ومهم لذا لم يكن متاحًا بسهولة من أجل تجمع صغير
    Anlamlı ve önemli olduğunu düşündükleri şeye katkı sağlıyorlardı ve bir fark yaratıyorlardı. TED لقد قدموا مساهمة، تغيير، مساهمة اعتقدوا أنها معبرة ومهمة
    Ama kurallarımız var. Amiriyle ajanı arasındaki ilişkiyle ilgili çok açık ve önemli kurallar. Open Subtitles قواعد واضحة ومهمة جدا التي تحكم علاقة بين العامل وثروته.
    Yani yılın en büyük, en görkemli ve önemli partisine mi? Open Subtitles أعني , الحفلة الأكبر , والأكثر فتنة وحفلة السنة المهمة ؟
    Birlikte ayaklarımızın üstünde güçlü ve önemli bir şeyi yendik. Eğer bu salondaki davranışınız ile ilgiliyse... Open Subtitles سوية، لوحدنا، هزمنا شيئاً قوياً، ومهماً.
    Ve oldukça sağlığı yerinde ve önemli bir adam, yani küçükler ligi için pekte elverişli bir durumda değildi. Open Subtitles وهو غني جداً.. ومهم جداً وهذا ما يجعله غير متاح حتى لبعض الوقت
    Farklı dinler çatışma olmaksızın bir araya gelerek tek bir ortak ve önemli hedefe yöneldiler. Open Subtitles جاءت الديانات المختلفة مع بعضها البعض دون تعارضات في سبيل تحقيق هدف واحد مشترك ومهم
    Bence, bu ilginç ve önemli ve aslında, bu benim prensibim, yetişkinlere çok sayıda konuşma yapmama rağmen, yetişkinlere konuşmalar yaparsınız ve iki gün sonra onlar yine oldukları yerdedirler. TED لذا هذا مثير ومهم بالنسبة لي, وفي الحقيقة, إنها سياستي, مع أنني أقدم العديد من المحاضرات للكبار, إنك تقدم محاضرة للكبار, وبعد يومين ينسون ويعودون إلى حيث كانو.
    Öyleyse eğer kalıcı ve önemli değişimler yapacaksak dünyamızdaki büyük tehditlerle ilgili olarak hem şirketlerin hem yatırımcıların, çözümleri yönetecek iş dünyasına ihtiyacımız var. TED لذلك إذا رغبنا بتحقيق تقدم دائم ومهم في ظل التحديات الموجودة في عالمنا، فنحن بحاجة إلى الأعمال، على مستوى الشركات والمستثمرين معًا، وذلك لإيجاد الحلول المطلوبة.
    Ben Yakov'un çok büyük ve önemli biri olduğuna inanıyorum. Open Subtitles انا اؤمن بان ياكوف هو رجل عظيم ومهم
    Ama Hoyt, sen canını böyle yakabilmem için aşırı iyi ve önemli birisisin. Open Subtitles ولكن يا (هويت) انت شخص جيد جداً ومهم بالنسبة لي لأدعك تتألم كهذا
    Çoktan sana almıştım, bu yüzden... Güzel bir çanta, şık ve önemli olduğun için. Open Subtitles ...لقد إشتريتها مسبقاً لكِ، لذا إنها حقيبة فاخرة، لأنكِ راقية ومهمة
    Biliyorsun, ben hiç büyük ve önemli şeyleri umursamadım. Open Subtitles أتعلمين, لم أزعج نفسي بأمور كبيرة ومهمة
    Her zaman sevildiğimi ve önemli biri olduğumu hissettirdi. Open Subtitles لطالما جعلني أشعر بأنني محبوبة ومهمة
    (Gülüşmeler) Ancak bu nedenler aynı zamanda onu bu kadar büyüleyici ve önemli yapıyor. TED (ضحك) لكن تلك الأسباب على الأقل هي أيضًا الأسباب التي تجعلها مدهشة ومهمة.
    - Konuyla ilgili ve önemli. Open Subtitles انها متعلقة بالقضية ومهمة
    Acil ve önemli bir durum. Anladın mı? Open Subtitles إنها عاجلة ومهمة, هل تفهم؟
    Biri doğal çevreyi korumak; tarihi ve önemli tarımı. TED الأول هو الحفاظ على البيئة الطبيعية، التاريخ والزراعات المهمة.
    - Senin başarılı ve önemli birisi olmana yardım etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أساعدك لتكون رائعًا ومهماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more