"ve ailelerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • وعائلاتهم
        
    • و عائلاتهم
        
    • مع عائلاتهم
        
    Ve bu üç genç adam da, takımlarını, okullarını ve ailelerini gururla temsil ediyorlar. Open Subtitles وهؤلاء الشباب الرائعون الثلاثة يمثلوا فرقهم، مدارسهم وعائلاتهم بالشرف
    Bak, rehinelerin arkadaşlarını ve ailelerini bu çevreden uzak tut. Open Subtitles أنظر أبقوا أصدقائهم وعائلاتهم على الحدود
    Ve işin aslı ilk baskı işaretinde polisleri ve ailelerini sokak ortasında köpek gibi vurmaya başlamak istemiyoruz. Open Subtitles وفي الحقيقة لن نبدأ بإطلاق النار على عناصر الشرطة وعائلاتهم بالشوارع كالكلاب في أولى بوادر حالة التوتر
    Konsey üyeleri ve ailelerini içeren bir listeden başlayarak. Open Subtitles بدءًبقائمةالأسماء، الخاصة بأعضاء المجلس و عائلاتهم.
    Amerikalılar bunu kendileri ve ailelerini beslemek için pratik bir yol olarak kullanıyorlardı. Open Subtitles بدأوا باستهلاكها كوسيلة مُريحة لإطعام أنفسهم و عائلاتهم.
    Bu, vatandaşların günlük hayatları ve ailelerini nereye yerleştirecekleri konusunda daha iyi karar verebilmesi anlamına geliyor. TED هذا يعني أن المواطنين سيتاح لهم اتخاذ قرارات أفضل حول تحركاتهم اليومية وحول أفضل الأماكن للاستقرار مع عائلاتهم.
    Ve işin aslı ilk baskı işaretinde polisleri ve ailelerini sokak ortasında köpek gibi vurmaya başlamak istemiyoruz. Open Subtitles وفي الحقيقة لن نبدأ بإطلاق النار على عناصر الشرطة وعائلاتهم بالشوارع كالكلاب
    Mürettebat ve ailelerini ciddi baskı altındalar. Open Subtitles أفراد الطاقم وعائلاتهم يعيشون تحت ضغطٍ شديد
    Patron, Senatör Roberts, Karma Ekonomik Komite'dekileri ve ailelerini şükran günü için evinde ağırlıyor. Open Subtitles رئيس السيناتور يستضيف الليله أعضاء اللجنة الاقتصادية المشتركة وعائلاتهم من أجل عيد الشكر
    Oğlumun, çiftçilerini ve ailelerini katletmesi büyük bir hataydı. Open Subtitles لقد أخطأ ابني حين قتل جميع مزارعيك وعائلاتهم
    Oğlumun, çiftçilerini ve ailelerini katletmesi büyük bir hataydı. Open Subtitles لقد أخطأ ابني حين قتل جميع مزارعيك وعائلاتهم
    2.Dünya Savaşı boyunca 3.500 yahudiyi kurtardılar. Onlara kalacak yer verdiler ve hepsini İsviçre'ye getirdiler. Tüm zorluklara rağmen; kendi hayatlarını ve ailelerini riske atarak. TED لقد أنقذوا 3500 يهوديًا خلال الحرب العالمية الثانية، آووهم وجلبوهم إلى سويسرا، رغم كل الصعاب، ورغم الخطر على حياتهم وعائلاتهم.
    Oyuncu adaylarını ve ailelerini ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Open Subtitles نحن سعيدون للترحيب بالمرشحين ... المحتملين للأولوية وعائلاتهم أمي تعالي إلى هنا ...
    Bu yüzden ajanlarım ekiptekileri ve ailelerini araştırdı. Open Subtitles حققوا في أمر أعضائنا وعائلاتهم FBI لذا كان لدي فريق من الـ
    Bu yüzden ajanlarım ekiptekileri ve ailelerini araştırdı. Open Subtitles حققوا في أمر أعضائنا وعائلاتهم FBI لذا كان لدي فريق من الـ
    Hainler demiryolu işçilerini ve ailelerini öldürmüşlerdi. Open Subtitles المرتدّون... وقتلوا رجال السكة الحديد وعائلاتهم
    Demiryolunun adamlarını ve ailelerini öldürmüşlerdi. Open Subtitles وقتلوا رجال السكة الحديد وعائلاتهم
    Kendilerini ve ailelerini kurtararak. Open Subtitles . أحميهم هم و عائلاتهم
    Sonrasında kendilerini ve ailelerini öldürürler. Open Subtitles ثم يقتلون أنفسهم و عائلاتهم.
    mektup yazarak yeni hayatlarını ve ailelerini anlatıyorlar. TED كانوا يقومون بالفعل بمراسلة الأطفال الآخرين، ليقولوا لهم كيف هي حياتهم مع عائلاتهم الجديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more