"ve annenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأمك
        
    • و أمك
        
    • ووالدتك
        
    • الأم ومنه
        
    • ووالدتكِ
        
    • والأم
        
    En azından kızının ve annenin tam olarak aynı görülere sahip olmasında sana da garip gelen bir şeyler olduğunu kabul edebilir misin? Open Subtitles هل يُمكِنُكِ على الأقل الإعتراف بأن هناك شئ غريب جداً عن الطريقه التى ترى بها ابنتك وأمك نفس الرؤى؟
    Senin ve annenin benim tarafımda durması tüm bunları aşmamız için-- Open Subtitles وقفتك أنتِ وأمك بجانبي .. سيشكل أثر كبير
    Senin, benim ve annenin oturup, beraber bir film izlemesi konusunda eminim. Open Subtitles أنا متأكد أن أنتِ و أنا و أمك على وشك الجلوس . ومشاهدة فيلماً معاً
    Senin, benim ve annenin oturup beraber bir film izlemesi konusunda eminim... Open Subtitles أنا متأكد أن أنتِ و أنا و أمك على وشك الجلوس . ومشاهدة فيلماً معاً
    Ben başka bir kıza âşıktım ve annenin benimle yapacak hiçbir şeyi yoktu. Open Subtitles كنت واقعاً فى حب فتاة أخرى ووالدتك رفضت علاقتنا تماماً.
    Saç teli kalınlığında bir kablo alıyorum ve annenin karnından girip rahim içinde manevra yaptırıyorum. Open Subtitles أنا آخذ سلك بعرض شعرة وأحركها بدهاء داخل بطن الأم ومنه إلى الرحم
    Burada babanın ve annenin bazı fotoğrafları var. Open Subtitles هناك بعض الصور لوالدكِ ووالدتكِ.
    Senin ve annenin benim tarafımda durması tüm bunları aşmamız için-- Open Subtitles وقفتك أنتِ وأمك بجانبي .. سيشكل أثر كبير
    Hayvanlar değişmeye başlayınca sen ve annenin hayatta kalabilmeniz için. Open Subtitles ‫وحين تحولت الحيوانات ‫أردت التأكد من نجاتك أنت وأمك
    Yine bu kibir, herkesi kurtarabileceğimi ve sen ve annenin sonunda beni anlayıp bana geri döneceğinizi inandırdı. Open Subtitles ‫الغرور نفسه الذي أكدّ لي ‫بأنني قادر على إنقاذنا جميعاً ‫وجعلني أظن أنك وأمك ‫ستتفهمان الأمر أخيراً وستعودان إليّ
    Bak, senin ve annenin Melinda'yı sevdiğinizi biliyorum, ve buna saygı duyuyorum. Open Subtitles ( أنظر ، أعلم بأنك وأمك تحبون ( مليندا . وأحترم هذا
    Seninle o gün hakkında hiç konuşmadım Jacob ve annenin öldüğü o gün... Open Subtitles أنا لم تحدث لك عن ذلك اليوم... اليوم يعقوب وأمك توفي. أم...
    - ve annenin idrak etme yetisi yok. Open Subtitles وأمك لا تمتلك الوعي
    Senin ve annenin nasıl olduğunu da sordu. Open Subtitles سألت عن حالك أنتِ و أمك
    Dinle... Kyle'ı artık ofise götüremem ve annenin de çalışması lazım. Open Subtitles لا يمكنني أن أجلب (كايل) للمكتب بعد الآن و أمك لديها عمل
    -Çok isterdim, tatlım, ama teddy şehre dönücek, ve annenin bu gece için düşünülmüş planları var. Open Subtitles أود يا عزيزي لكن (تيدي) عاد إلى البلدة و أمك تخطط لممارسة الجنس الليلة
    Peki Paris, biz bir ekibiz ve annenin yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles حسنا باريس نحن فريق.ووالدتك تحتاج مساعدتك الأن
    Evet, hepsi senin ve annenin yanına taşınabilirler. Open Subtitles نعم, ويمكنها أن تنتقل للعيش معك أنت ووالدتك
    Saç teli kalinliginda bir kablo aliyorum ve annenin karnindan girip rahim içinde manevra yaptiriyorum. Open Subtitles أنا آخذ سلك بعرض شعرة وأحركها بدهاء داخل بطن الأم ومنه إلى الرحم
    - Benim ve annenin ödünü kopardın. Open Subtitles لقد أرعبتيني أنا ووالدتكِ
    Suyun içerisinde pikap boyutunda meraklı bir yavru hayvanla etrafında yüzen parıldayan parçacıklar tarafından sarılmışsın ve annenin zarafetle altından yüzmesinden bahsediyoruz. TED أتحدث عن كونك في الماء مع صغير حيوان الحوت الفضولي الذي يبلغ حجمه حجم سيارة بينما أنت محاطٌ بجسيمات مثل البريق تطفو من حولك، والأم تسبح بأمان تحتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more