"ve annesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأمها
        
    • وأمه
        
    • وأمّها
        
    • و أمه
        
    • ووالدته
        
    • و والدتها
        
    • و أمها
        
    • ووالدتها
        
    • الطفل وامه
        
    Gerçekten üzgün olduğum tek konu, kızımı ve annesini utandırmamdır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا آسف لأجله هو إحراج ابنتي وأمها
    Kız arkadaşı ve annesini öldürmekle suçlandığını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت أنه مدان بسبب قتله لحبيبته وأمها
    A.B., çocuk ve annesini nehre götürdü, bir kayığa bindiler ve hastaneye gitmek için dört saat kürek çektiler. TED لذا فقد أخذ إي بي برينس وأمه إلى النهر، واستقلوا قاربا وجدفوا لأربع ساعات للوصول إلى المستشفى.
    İşte bu yüzden geçen gece Louis ve annesini kontrol etmek için evlerine gittim. Open Subtitles هذا ما شككت به حين ذهبت لأفحص على لويس وأمه.
    Ama 9 yaşındaki bir kızı ve annesini serbest bırakacak. Open Subtitles لكنّي أقنعتُها بالفعل في التخلّي عن طفلة صغيرة وأمّها.
    Muhtemelen onu ve annesini terk ettiğim için. Open Subtitles على الأغلب السبب هو أنني هجرته هو و أمه
    Bu yüzden, bir adam babasını ve annesini terk edecek. Open Subtitles لهذا السبب يترك الرجل والده ووالدته,
    Ogluma zorla o çöpleri yedirirken onu ve annesini izlemek. Open Subtitles مراقبتها هي و والدتها و هما تحشران الغذاء غير الصحي في حنجرة ابني
    Ama Bayan Satterthwaite'ın Alman spa merkezinde oldukça toparlandığını bilmelisin, ve ben, bir veya iki gün içinde Sylvia ve annesini getirmeye gidiyorum. Open Subtitles لكنك يجب أن تعرف بأن السيدة ساتيرثويت تتعافى كثير في منتجعها الصحي الألماني وأنا اتوقع أن أذهب أكثر في يوم أو يومين لجلب سيلفيا وأمها إلى البيت
    Clary ve annesini de yemeğe çağırmalıyız. Open Subtitles وكنت أفكر في دعوة "كلاري" وأمها على العشاء.
    Kız arkadaşını ve annesini öldürdüğü için. Open Subtitles دخل السجن لقتله حبيبته وأمها
    Kız arkadaşını ve annesini öldürdü. Open Subtitles لقد قتل حبيبته وأمها
    Yani birisi benden çalarsa, onu karısını, çocuklarını ve annesini öldürürüm. Open Subtitles ولذا فإذا سرق رجل مني، أقتله هو وزوجته، وأطفاله، وأمه.
    Ama buna güvenmek için, çocuğu ve annesini sorguya aldık. Open Subtitles ولكن لنكون متيقنين اصطحبنا الصبي وأمه للاستجواب
    Karısını ve annesini görünce çürük bir ipek gibi yeminini bozdu ve dadısının gözyaşları yüzünden bir savaş konseyi bile toplamadı. Open Subtitles من أجل زوجتة وأمه من أجل الحرير لا تعترف أبداً بالحرب مع قنصل
    Jisoo, Huijin ve annesini antrenman yaparken görmüş. Open Subtitles (جيسو) رأت (هويجن) وأمّها تتدربان.
    Tabii sen onu ve annesini öldürmeseydin. Open Subtitles ها وأمّها.
    Siz ikiniz şimdi gidip Eddie ve annesini getirin. Open Subtitles الآن أحضر بإيدي و أمه
    Hayır, hayır, bu küçük bir çocuk ve annesini umursamayacak kadar sıkışık olan onlara çok acı çektiren sistemin, yani senin kişisel işin. Open Subtitles لا، لا، لا، هذا شخصيّ، بالنسبةِ لطفلٍ صغير ووالدته اللذّان عانا الأمرّين بسبب النظام، والمقصود هو أنت، مشغولٍ جدًّا لئلّا يكترث بهما.
    Gelini ve annesini mutlu ettiğinden emin olman gerek. Open Subtitles فقط تأكد بأن العروس و والدتها سعيدتين
    Ben ameliyat ederken, senin Molly'i ve annesini bebeğin durumundan haberdar etmeni istiyorum. Open Subtitles لا أريد منكِ أن تبقي (مولي) و أمها متطلعتين على حالة الطفلة بينما أنا في الجراحة
    Talullah ve annesini aynı yaşta görünür yapmak. Open Subtitles لقد جعلت تالولا ووالدتها يبدوان في نفس العمر
    Bence çete amcasını ve annesini öldürdü, o da bunu gördü; o da ölmüş olabilir. Open Subtitles اظن ان القاتل قتل عم الطفل وامه, انه رأى ذلك; انه ربما كان ميت بالفعل الان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more