Maymunlar, insansı maymunlar, yarasalar, insanlar ve büyük ihtimalle fil fareleri Dünya’da regl olan tek memeli türleri. | TED | تعتبر القرود والخفافيش و البشر وربما أيضاً الزبابة الثديات الوحيدة على سطح الأرض التي تحيض. |
Bu TV endüstriyel kompleksi benim ve büyük ihtimalle sizin tüm çocukluğunuzu bilgilendirmiştir. | TED | حسناً، مجمع التلفاز الصناعي هذا قام بتشكيل طفولتي وربما طفولتكم. |
Bilemiyorum, Matthew Greenberg zorbaydı, ve büyük ihtimalle Beanie Bebeği'ni çaldı. | Open Subtitles | لا أعلم أتعلمي ماثيو غرينبرغ كان متنمر وغالباً ربما يكون هو من سرق القبعة |
Kalbimin paramparça olduğunu ve büyük ihtimalle yalnız başıma öleceğimi düşünürsek. | Open Subtitles | بالرغم من أن قلبي محطم وغالباً سأموت وحيده |
Yakında senato tarafından yargılanacaksın ve büyük ihtimalle uzun bir süre böyle bir hücrede kalacaksın. | Open Subtitles | قريباً أنت ستحاكم من قبل مجلس الشيوخ وعلى الأغلب ستقضى وقت طويل جداً في زنزانة مثل هذه |
Kendi zamanları içinde, kendi adımları ile izlerler. ve büyük ihtimalle bunun en az takdir edilen kısmı | TED | يمكنهم مشاهدتها في وقتهم الخاص، بوتيرتهم الخاصة وعلى الأرجح أقل تقدير من هذا الجانب هو |
Dürüst olmak gerekirse, bu öyle bir alan ki, bu alanda çalışan çoğumuz onun gelişen teknoloji yüzünden yok olma ve büyük ihtimalle parçalanma tehlikesiyle yüz yüze olduğuna inanıyoruz. | TED | تعلمون، بصراحة، إنه قطاع يقلق الكثيرون منّا ممن يعملون فيه أنه مهدد وربما على وشك التفكك بسبب التكنولوجيا. |
Benden çok daha iyi ve büyük ihtimalle öleceğim. | Open Subtitles | وهو أفضل مني بكثير في هذا الأمر، وربما أموت غداً. |
Aslında alabileceğimiz en kötü cezanın sosyal hizmet cezası olduğunu ve büyük ihtimalle cezai takibat olmayacağını biliyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنه يعرف اننا اسوأ ما كنا ننتظر، هو تسويه مدنيه وربما بدون تهم اجراميه. |
En az 25.000 dolar. ve büyük ihtimalle hapis. | Open Subtitles | عليهـا غرامة 25 ألف دولار على الأقل وربما سيتحتم عليكَ قضاء فترةٍ بالسجن |
Kocamın zaaflarından faydalandın ve büyük ihtimalle evliliğimi de mahvettin. | Open Subtitles | لقد ضاجعتي زوجي وربما خربتِ زواجي أيضاً. |
Ama şimdi elimizde bir blogcu olmadığı gibi, ayrıca cüzdanımız, arabamız yok ve büyük ihtimalle ayılar bizi yiyecek. | Open Subtitles | لكن الآن ليس فقط أننا لم نجد المدون ليس لدينا محفظات أو سيارة وغالباً ستتناولنا الدببه |
Kedi olsaydi tutuklamasi daha kolay ve büyük ihtimalle daha az tehlikeli olurdu. | Open Subtitles | أجل إذا كان قط سيكون أسهل بكثير فى إعتقالة وغالباً أقل خطورة |
Soru sormaya devam ederseniz, beni ve kardeşimi ve büyük ihtimalle sizi de öldürürler. Bu insanlar her kimse, bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | وأخي، وغالباً أنتِ أيضاً - أياً كان أولئك الأشخاص، بإمكانك أن تثق بي - |
Bence Anthony Lee Hein, David Larsen... ve büyük ihtimalle Pierre Shaw'i da... kendi adına cinayet işlemeye mecbur bırakan kişi her kimse... hala dışarıda bir yerde dolanıyor. | Open Subtitles | (أنطوني لي هين)، و (دايفيد لارسن)، وغالباً (بيير شاو) للقتل بالنيابة عنه، |
Binbaşının çabası belki de bizim son ve büyük ihtimalle de son çaremiz. | Open Subtitles | جهود الرائد ستكون أواخر وعلى الأغلب , أفضل ملاذا |
- Lanetliler çünkü Daisy altın arayıcısı ve Gatsby'de dolandırıcı ve büyük ihtimalle gay. | Open Subtitles | لأن "ديزي" لعوبة تحب المال و"قاتسبي" فنان احتيال وعلى الأغلب شاذ جنسياً |
Belki de daha önce senin gibi iyi bir arkadaşı hiç olmamıştır ve büyük ihtimalle onun için çok değerlisindir. | Open Subtitles | ربّما لم يسبق لها أن حظت بصديق عزيز مثلك من قبل وعلى الأرجح أنّ ذلك يعني الكثير لها. |
Pazartesi günü işimi sekiz kişilik bir gruba kanıtlamam lazım ve büyük ihtimalle her zaman yaptığım gibi batırıp kitleneceğim. | Open Subtitles | عليّ أن أبرر موقفي في العمل لثمانية رؤساء تنفيذيين وعلى الأرجح أنها ستكون نهاية عملي |
Şöyle dedim: "Büyük ihtimalle hepsini aldım ve büyük ihtimalle rahatça gidebilirsiniz ama bu bizim yaptığımız bir deney. | TED | قلت لها: "قمت وعلى الأرجح باستئصال الورم تمامًا" وعلى الأرجح أنك الآن على ما يرام، ولكن هذا هو الاختبار الذي سنقوم به. |