"ve büyükannem" - Translation from Turkish to Arabic

    • و جدتي
        
    • وجدتي
        
    Ben büyürken sadece sen, ben ve büyükannem vardı. Open Subtitles عندما كنت أكبر و لم يكن هنالك أحد غيرك و أنا و جدتي
    Büyükannem ve büyükbabam, annem ve babam, annem ve üvey babam, üvey babam ve büyükannem. Open Subtitles جدي وجدتي، أمي و أبي أمي و زوجها، زوج أمي و جدتي
    Bu ben ve büyükannem o bir şov kızıydı. Open Subtitles هذه أنا و جدتي لقد كانت فتاة إستعراضات
    Yakalansaydık, önce kız kardeşim ve ben sonra o ve büyükannem içecekti. TED اذا تم اعتقالنا,اولاً اختي,ثُم أنا, بعد ذلك هي وجدتي سوف يشربونه
    14. doğum günümde, büyükbabam ve büyükannem, bana o güne kadarki en güzel hediyeyi verdi: Bir çizim masası, o zamandan beri üzerinde çalıştığım masa. TED في عيد ميلادي الرابع عشر، جدي وجدتي أعطوني أفضل هدية ميلاد على الإطلاق طاولة مسودة التي مازلت أعمل عليها منذ ذلك الحين
    1942'de halam ve büyükannem Belçika'da Alman işgali altında yaşıyorlardı. TED سنة 1942، كانت تعيش عمتي وجدتي في بروكسل تحت الاحتلال الألماني.
    Sonra, tabii, anneciğime ve babacığıma baktım -- (Gülüşmeler) Karolina ve Karl, ve büyükannem ve büyükbabam, Josefine ve Josef. TED ولكن عندما نظرت الى والدي و والدتي (ضحك) كارولينا و كارل وجدي و جدتي جوزيف و جوزيفين
    Evet. Ben ve büyükannem. Open Subtitles أوه ، نعم أنا و جدتي
    Sadece ben ve büyükannem kaldık. Open Subtitles إنه أنا و جدتي فقط
    ve büyükannem onu reddetmişti. Open Subtitles و جدتي حرمتها من الارث
    ve büyükannem beni "bizimki" diye çağırır. Open Subtitles و جدتي تقول لي "أختي"
    Sen ve büyükannem güzelce konuştunuz gibi. Open Subtitles أنتي وجدتي يبدوا أنكما تكلمتما كلاما لطيفا
    Çünkü çoğu zaman ben ve büyükannem vardık. Open Subtitles لأنه في الكثير من الأوقات لم يوجد سواي وجدتي.
    Annem ve büyükannem bana bazı şeyler söyleyeceğinizi söyledi... evlenmek için her şeyimiz hazır artık. Open Subtitles أمّي وجدتي سألتاني ..لإخبارك ذلك. لقد رتبنا كل شيء للزفاف ونريدك أن توحي لنا.
    Annem ve büyükannem birlikteliğimizi kutsayıp gözeteceğinizi iletti. Open Subtitles أمي وجدتي تتمنيان بأن تحضر لمباركة ألعرس.
    Dokuz yaşımdan beri annem ve büyükannem için yemek pişiriyorum. Open Subtitles لقد كنت اطبخ لأمي وجدتي منذ كنت بالتاسعة
    Aslında hiçbir zaman gerçekten ailemin yokluğunu hissetmedim çünkü büyükbabam ve büyükannem vardı, özellikle de büyükbabam. Open Subtitles في الواقع أنا لم أفتقد أبوي لأن جدي وجدتي حلوا محلهما خاصة جدي
    Bunlar da Emery, Evan ve büyükannem. Herneyse işte. Open Subtitles وهؤلاء الأناس الأخرون هما إيمري، إيفان وجدتي لا يهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more