"ve bağışıklık" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناعة
        
    Hatta tamamlayıcı proteinlere müdahale eden moleküller geliştirdiler ve bağışıklık sisteminde olduğu gibi beyinde de onları test etmeye başladılar. TED وقد طوروا جزئيات من شأنها التداخل مع البروتينات المُتممة، وبدأوا تجربتها في الدماغ ونظام المناعة أيضًا.
    Ateşinizin çıkması bakteriyi yavaşlatabilir ve bağışıklık sisteminizin patajonleri yok etmesine yardımcı olabilir. TED إذ يساعد الارتفاع في درجة الحرارة على إبطاء عمل البكتيريا ويساعد أيضاً جهاز المناعة على تهديم محدثات المرض.
    Herhangi bir antikor koruması yoktur ve bağışıklık sistemlerinin bu virüsü idare edip edemeyeceği açık değildir. TED ليس لديهم أي وقاية للأجسام المضادة، وليس واضحًا إذا كان أنظمة المناعة لديهم تستطيع تحمل هذا الفيروس أو لا.
    Etkisi bir litre alkol içmiş gibidir ve bağışıklık sistemini imha eder. Open Subtitles يؤذي الجسد بقوة مثل الكحول ومن ثمَّ يؤذي جهاز المناعة
    Steroidler ve bağışıklık baskılayıcılar nehrin önüne kurulan baraj gibidir. Open Subtitles الستيرويد و مكبحات المناعة ...لعبت دور سد كبير عبر النهر
    ...ve damar sertliği ve kanser ve bağışıklık sistemi hastalıkları... Open Subtitles و تصلّب الأوردة والسرطان. مرض جهاز المناعة.
    Metabolizması kontrolden çıkmış ve bağışıklık sistemi kendini yok ediyor. Open Subtitles نظام الأيض خارج السيطرة وجهاز المناعة يهاجم نفسه
    Aksine, vücudunun, solunumu etkileyen ve dolaşım sisteminden büyüme ve bağışıklık sistemine kadar her şeyi düzene sokan hayati sistemleri düzenleme ve dengeleme sürecindeki kritik bir fonksiyondur. TED على العكس، إنه عملية أساسية، يوازن الجسم خلالها أجهزته الحيوية ويضبطها، مؤثرًا على التنفس وضابطًا كل شيء من الدورة الدموية للنمو لاستجابة المناعة.
    - ...ve bağışıklık sistemine saldırır. Open Subtitles يهاجم سريعاً نظام المناعة والتنفس
    Vitaminleri ve bağışıklık güçlendiricileri ekle. Open Subtitles أضيفي الفيتامينات، وداعم المناعة حسناً؟
    Dr. Souhel Najjar tedavilerine devam ediyor ve bağışıklık sistemine dayalı beyin hastalıklarını tedavi etmeye adanan dünyadaki ilk kliniği açtı. O ve Susannah hâlâ yakın arkadaşlar. Open Subtitles دكتور سهيل نجار استمر في ممارسة الطب وافتتح أولي العيادات في العالم المكرسة لمعالجة أضطرابات الدماغ المعقدة بسبب المناعة الذاتية وظل هو وسوزانا صديقين مقربين
    ...ve bağışıklık sistemi virüsle savaşıyor. Open Subtitles وجهاز المناعة يحارب الفيروس
    Her ne kadar büyük yiyecek şirketleri çocuklarımıza tüm vitamin, mineral ve bağışıklık kazandırıcı şeyleri çikolatalı mısır gevreğinden vazgeçmeden verebileceğimize inanmamızı istese de (Gülüşmeler) gerçek epeyce farklı. TED وعلى الرغم من أن الشركات الغذائية الكبرى تريدنا أن نصدّق أننا نستطيع إعطاء أطفالنا الفيتامينات والمعادن ومواد بناء المناعة التي يحتاجونها بدون ترك ممرّ حبوب الشكولاتة، (ضحك) الحقيقة مختلفة إلى حد ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more