"ve bakın" - Translation from Turkish to Arabic

    • وانظروا
        
    • وانظر
        
    • وأنظروا
        
    • و انظروا
        
    • وا نظري
        
    • وإنظروا
        
    • و انظر الى
        
    • وشاهدوا
        
    ve bakın, eğer maceraperestseniz bir üst oktava çıkın. TED وانظروا, اذا كنتم تحبون المغامرة, يمكنكم رفع طبقتكم الصوتية
    Erkekler dünyayı yönetiyor ve bakın nasıl berbat bir durumdayız. TED الرجال حكموا العالم، وانظروا للفساد الذي نراه
    Bir saniye elinizi tutun ve bakın eliniz bu şekilde görünüyor ama aslında öyle değil Open Subtitles تفكر في هذا لحظة: أخرج يدك وانظر إليها يدُك تبدو جامدة لكنها ليست حقا كذلك
    Size bu gece güvendim ve bakın ne hâldeyiz. Open Subtitles لقد وثقت بكم الليلة، وانظر إلى ما أوصلني إليه هذا
    -Hey, millet. -Bu odada, temizlik yaptım ve bakın Open Subtitles يا رفاق هذه غرفة يمكنكم أن تغسلوا وأنظروا
    - Smith onlarla dost olmaya çalıştı, ve bakın ona ne yaptılar! Open Subtitles سميث حاول التودد اليهم وأنظروا مالذىفعلوهله ! - نعم هذا صحيح .
    Her neyse, simülasyonları eşleştirdim ve bakın ne buldum. Open Subtitles لقد قمت بعمل رسم بياني للمحاكيات و انظروا ماذا وجدت
    ve bakın ağıma bir de ne yakalanmış. Open Subtitles وا نظري علي ماذا حصلت ايضا في شبكتي
    Sonra aynı fare milyon basına 80 parçalık hidrojen sülfüre maruz bırakılıyor kalın çizgili grafik ve bakın bu sıcaklığa ne oluyor. TED الآن نفس الفأر سيُعطى 80 جزئا في المليون من كبريت الهيدروجين في هذا المنحى البياني الخشن، وانظروا لما سيحدث لحرارته.
    On yedi yaşındaki Eduardo güpegündüz Rio polisi tarafından öldürüldü. ve bakın öldürdükten sonra ne yapıyorlar. TED قُتل إدواردو وهو في السابعة عشرة من عمره في وضح النهار من قبل شرطة ريو، وانظروا ماذا حدث بعد ما قتلوه
    ve bakın, bu çiçek yararlı böceklerle dolu, iyi olanlarla, tripsleri, yani kötü olanları yok etmişler. TED وانظروا ، هذه الزهرة غارقة مع البق المفترسة، مع الجيد منها، بعد القضاء على السيئ منها، والتربس.
    Üzerlerinde milim milim çalıştım. ve bakın ortaya ne çıktı. Open Subtitles ودرستها ميليمتراً ميليمتراً وانظر ماذا ظهر
    ve bakın, üzerine tünemiş bir uzay sondası var. Open Subtitles وانظر.. ملتصقاً به مسبار فضائي
    ve bakın... daha bir sürü var! Open Subtitles وانظر بالأضافة إلى كل هذا
    Ram'ı unutun ve bakın, Rafana geldi. Open Subtitles أنسوا رام وأنظروا.. لقد جاء رافانا
    "ve bakın, o kadın onlara bebeğini evlatlık verdi. Open Subtitles "وأنظروا ، لقد منحتهما طفلاً للتبني.
    ve bakın ne buldum. Open Subtitles وأنظروا ماذا وجدت
    Ama kayıp. ve bakın en son kim almış. Open Subtitles لكنه مفقود و انظروا إلى آخر مَنْ قرأه
    ve bakın ağıma bir de ne yakalanmış. Open Subtitles وا نظري علي ماذا حصلت ايضا في شبكتي
    - Onlara ulaştım ve bakın ne buldum. Open Subtitles لقد مررت خلالها وإنظروا ماذا وجدت
    Biz savaştık, ve bakın bugün nasıl kazandık. Open Subtitles حاربنا و انظر الى ما قد وصلنا اليه اليوم
    Ortaya çıkın ve bakın. Open Subtitles تعالوا وشاهدوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more