"ve bana söylemedin" - Translation from Turkish to Arabic

• ولم تخبرني
• و لم تخبرني
• وأنت لم تخبرني
• و لم تخبريني

Yani bunu biliyordun ve bana söylemedin mi?
تعني ، انك كنت تعلم عن هذا ؟ كنت تعرف ولم تخبرني ؟

Beni yalnız bırak.Biliyordun ve bana söylemedin.
دعني وشأني كنت تعرف ولم تخبرني

Telefonda konuşurken duydun ve bana söylemedin?
لا . سمعتهم على الهاتف , ولم تخبرني ؟

Lafı çevirme şimdi. Parayı biliyordun ve bana söylemedin.
لا تُغَير الموضوع، لقد علمت بالمال و لم تخبرني.

Ve bu tarafta çalışmak başladı caddenin diğer ve bana söylemedin
و لهذا قد بدأت في العمل في الجانب الآخر من الشارع و لم تخبرني

Wes'in bizden haberi var ve bunu biliyordun ve bana söylemedin mi?
ويز) يعرف عننا) وأنت لم تخبرني ؟

Ellen Corcoran'ın madalyonu elindeydi ve bana söylemedin mi?
كانت قلادة (أيلين كوركران) بحوزتك ! و لم تخبريني

Hastanedeydin ve bana söylemedin bile? !
كنت في المستشفى، ولم تخبرني حتى؟

Vincent'layken önleyicilerin ne olduğunu biliyordun ve bana söylemedin.
عند "فينسنت"، كنت تعلم ما هي الحاصرات ولم تخبرني.

Lazslo ile görüştün ve bana söylemedin demek?
أنت تتواصل مع ( لايزلو ) ولم تخبرني .. ؟

Adını değiştirdin ve bana söylemedin. Fairview'de yaşıyorsun..
غيّرت اسمك ولم تخبرني.

- Onları beraber gördün ve bana söylemedin mi? - Hayır.
أنت أمسكت بهم , ولم تخبرني ؟

Annemin öldürüldüğünü biliyordun ve bana söylemedin?
كنت تعلم بمقتل أمي ولم تخبرني

Tüm bu zaman boyunca biliyordun ve bana söylemedin.
عرفت كل هذا الوقت ولم تخبرني

- Bunca zamandır, biliyordun, ve bana söylemedin.
- كل هذا الوقت كنت تعرف ولم تخبرني

Biliyordun ve bana söylemedin.
علمت ولم تخبرني بدلك

Onca yıl geçti ve bana söylemedin mi?
و لم تخبرني طوال كل تلك السنوات

Bunca zaman biliyordun ve bana söylemedin.
كنت تعرف طوال الطريق و لم تخبرني .

Demek biliyordun. Biliyordun ve bana söylemedin?
كنت تعرف كنت تعرف و لم تخبرني